Sayfa:Biga Halk Müziği.pdf/14

Bu sayfa doğrulanmış
Alaattin CANBAY


  Rodop dağlarından kafileler halinde gelen Pomaklar, Biga’nın yerli halkı ile kaynaşarak yeni bir gelecek kurmaya başladılar. Balkanlarda yaşanan savaş ve trajedilerle oldukça zor dönemler geçiren Pomaklar, yeni yurtlarında da benzer durumla karşılaştılar. Birinci dünya savaşında muhacir nüfusun savaşa katılması, doğal olarak Çanakkale savaşının da Pomaklar üzerinde önemli bir anlam ve etkisinin olmasına yol açtı. Bu kültür coğrafyasında yer alan herkes gibi Pomaklar da savaşa ve yaşanan acılara karşı duygularını kendi halk ezgileriyle ifade etmişlerdi. Biga Elmalı köyünde Rukiye Kabak’tan araştırmacı-yazar Ömer Arslan tarafından kayda alınan ve Çanakkale savaşları için söylendiği belirtilen Pesna, Pomakların göç, seferberlik ve savaş sürecinde yaşamış oldukları acıları, kaybolan umutları ve hayalleri kendine özgü üslubuyla anlatmaktadır (Arslan, 2018). Sözleri, ezgisi ve taşıdığı anlam itibariyle Türk insanının gönlünde ayrı bir yeri olan “Çanakkale Türküsü”, tarihte acılarla dolu bir dönemin duygularının müzikal yansımadır. Türküde; aynı zamanda savaşlardan bitap düşmüş halkın sesi duyulur. “Çanakkale Türküsü” en klasik haliyle sadece Anadolu’da değil Balkanlarda da aynı acıları paylaşan insanların genel karakteristiğine uygun bir hüzün, özlem ve ağıt havası taşımaktadır. Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra bu türkü, askerlerin dilinde Osmanlı Coğrafyasının hemen her yerine yayılmış, hatta Anadolu sınırlarının da dışına çıkarak Balkanlarda da, ezgisel veya sözel varyantlarıyla söylenen türküler arasına girmiştir (Canbay, 2014). Aşağıda sözleri bulunan pesna örneği benzer duyguları anlatmak için söylenen, tarihsel olarak halk üzerinde derin izler bırakmış Çanakkale Savaşının farklı bir ezgisel anlatımı, aynı zamanda dönem içinde yaşanan olayların etkisinde Pomak sözlü-müzikal kültürünü ve pesna geleneğini yansıtan bir örnektir;


Pesna-Çanakkale Ağıdı

Duydunuz mu ?
Liste liste haber geldi İstanbul’dan… Padişah’tan…
Çok asker toplayacaklar.
Genç kuvvetli erkekleri topluyorlar.
Üç tane gemi hazırlamışlar.
Gemilerde bekarlar ve yeni evli adamlar var.
Anneler babalar başladı ağlamaya..
Ve genç gelinler de…
Küçük çocuklar da babalarına yalvarıyor:
Dur gitme babacığım gitme !
Gideceğim kızım gideceğim… Savaş başlıyor…
Komşular hepiniz hakkınızı helal edin.
Geri dönmeyeceğim…
Çanakkale bizim oluncaya kadar geri dönmeyeceğim !
Hasan abi beni yazma, ben yeni evliyim.

134