Sayfa:Belgelerle Kurtuluş Savaşı Anıları 01.pdf/13

Bu sayfa doğrulanmış

«Son zamanda Meclis-i Mebusan’da okunan ve büyük bir çoğunlukla onaylanarak hükümete güvenoyu alan programın önemli noktalarından biri olduğu üzere Meclis-i Umumi toplanarak her türlü millî emellerin tek dayanağı, lilhamd, faaliyete başladığına göre meşrutiyet ilkelerinin her nevi engel ve etkilerden uzak olarak tamamiyle cereyan etmesi lâzım gelen memleket dahilinde bu Meclis’ten başka bir yerde millî irade namına söz ve mütalaaya artık yer ve imkân kalmadığından hükümet işlerine müdahale şeklinde her nevi eylemin cezayı gerektireceği tamimen tebliğ olunur.« (Belge 4)

Pek az bir süre sonra gazetelerde çıkan beyanatım’dan da anlaşılacağı gibi (Belge 5) Kabine’nin programı ve bu telgraf (Belge 6) yazıldığı günlerde Kabinede bulunmuş olsaydım nâzırlarla, özellikle Sadrazam’la aramızda daha ilk müzakerede anlaşmazlık çıkacaktı. Çünkü bu telgraf: «Kuvay-i Milliye dağılsın, Heyet-i Tamsiliye ve onun namına hareketle yazışmalarda ve isteklerde bulunan Mustafa Kemal Paşa artık aradan çıksın» demekti.

Halbuki ben, düştüğü tehlikeli uçurumdan memleketi çıkarmak mucizesini ancak Kuvay-i Milliye teşkilâtının başaracağına ve bundan başka hiçbir selâmet çaresi bulunmadığına inanıyordum.

Kabine’nin istifasından 20 gün kadar sonra tutuklanarak Harp Divanınca idam cezasına mahkûm edilmeme sebep olan davranışım ve beyanatım bu kanaatim nedeniyledir.

Ali Rıza ve Salih Paşalar kabinelerinde, yani iki defa Dahiliye Nezaretinde bulunuşum, arada fasıla bulunmayarak bir kabineden ötekine geçiş demek olduğu için hâtıraları ayırmaya gerek yoktur. Bu memuriyetlerim sırasındaki anılarımı kapsayan cep defteri, Harp Divanına götürülen bütün evrak ve dosyalarımdan önemli belgelerle beraber orada kaybolmuştur. Aradan uzun yıllar geçtiği için bu Nezarete ait anılarımı özet olarak bitirmek zorundayım.

13