Sayfa:Ankara 13. İdare Mahkemesi.pdf/2

Bu sayfa doğrulanmış


     T.C.
    ANKARA
13.İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO: 2012/1746

KARAR NO:  : 2013/952
TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara 13. İdare Mahkemesi'nce taraflara önceden duyurulan 14.06.2013 tarihindeki duruşmaya davacı vekili Av. Süleyman Bektaş'ın geldiği, davalı idareyi temsilen Hukuk Müşaviri Sema Doğru'nun geldiği görülmekle duruşma açıldı, taraflara usulüne uygun söz verilerek duruşma yapıldıktan sonra dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:

Dava; davacı vekili tarafından, Beyoğlu Süryani Kadim Meryemana Kilisesi Vakfı bünyesinde açılacak anaokulunda milli eğitim müfredatına ek olarak haftanın belirli gün ve saatlerinde Süryanice dersi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 12.07.2012 tarih ve 004107 sayılı işlemi ile bu işlemin değiştirilmesi istemiyle 24.09.2012 tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının Başlangıç Kısmı'nda; her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu belirtilmiş, 176. maddesinde de Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmının, Anayasa metnine dahil olduğu hükmü yer almış, 2. maddesinde; Türkiye Cumhuriyetinin, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu belirtilmiş, 5. maddesinde; Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak olarak sayılmış, 10. maddesinde ise; herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu,(…)hiçbir kişiye,aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaycağı, Devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları şeklinde hükümler yer almıştır.

Yine Anayasa'nın "Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi " başlıklı 42. maddesinde; "Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tesbit edilir ve düzenlenır.(...) Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve ögretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümlen saklıdır." hükmüne yer verilmiş, 90/5. maddesinde ise; "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümlen esas alınır." hükmü yer almıştır.

2/6