Sayfa:Ali Jean Çorakçı - Eski Bir Alkoliğin Günlüğü.pdf/70

Bu sayfa doğrulanmış

kötülüklerin habercisi gibi. Özellikle cuma ve cumartesi geceleri, gece 02.00’den sonra işin içine maddeciler de girince değişir Beyoğlu sokaklarının çehresi.

Eski bir alkoliğin kolay kolay gitmemesi ve tek başına yürümemesi gereken yerlerdir bu sokaklar ama yine de bir gün gidin bu arka sokaklara. Bu ibretlik sahneyi izleyin ve kendinizi hatırlayın. “Ben neler yapmışım!” deyin. Bir rock ya da türkü bara girin ve insanların alkolün etkisiyle belirli bir saatten sonra nasıl değiştiğini görün o Beyoğlu’nun arka sokaklarında. Sonra atın kendinizi tünelden aşağıya, Galata’ya ve Galata Kulesi’nin orada -sözüm ona entelektüel kesim ile- sokakta alkol tüketenlerin bakkalların önünde nasıl uzun kuyruk oluşturduklarını görün ve “İyi ki kurtardım kendimi bu alkolden.” deyin.

Tekrar tekrar şükredin ve Beyoğlu’nun o arka sokaklarından uzak durun. Beyoğlu’nun kazandırdığı sahte arkadaşlıklardan da!

Nişantaşı ve Teşvikiye’nin Karanlık Alkolik Yüzü

Hayatım boyunca yaptığım en büyük hatalardan biri, sahte ve “clown” yüzlü insanların arasında takılmaktı. “Sosyete” diyorsunuz ya, inanın o küçümsediğiniz alt kesim, gerçekten daha güzeldir bu yalan ve sinsi yüzlerden.

Nişantaşı ve Teşvikiye, tüm gün sözüm ona entelektüel takılıp alkol alan insanların olduğu ve ünlü avcıların ünlü kesimi (Kime göre ünlü orası sizin bileceğiniz iş.) rahatsız ettiği yerlerdir.

70