Sayfa:Ali Jean Çorakçı - Eski Bir Alkoliğin Günlüğü.pdf/45

Bu sayfa doğrulanmış

büyük bölümünü yurt dışında geçtiği için gittiği ülkelerde farklı pek çok alkolü tatma imkânı bulmuş. Belki siz de bu tür bir hayat yaşamış olabilir, “A bu benim.” diye tepki verebilirsiniz.

Yurt dışında senelerce çalışanların -özellikle şantiye ortamında çalışanların- alkol problemi olduğunu, yoğunluktan dolayı nasıl içtiklerini ben de bizzat gördüm. Bir dönem ben de çalıştım çünkü yurt dışında: Afrika’nın tam ortasında. Güzel günlerdi ama her akşam bir şişe viski ya da 10 tane bira içiliyordu ki bu, bir şantiye çalışanı için gayet normal sayılıyordu.

Bu kişi ise 20 yaşından beri yurt dışında ve 15 senedir aralıksız içiyor. En son 2 defa ABD’de alkol tedavisi gördüğünü ve ancak öyle alkolü bıraktığını aktardı. Şu an New York’ta bir turizm firmasında çalışıyor ve alkolü bıraktığı için mutlu olduğunu söylüyor.

Nasıl başarabildiğini sordum kendisine. O da: “Eğer ben alkolü bırakmasaydım, hayatı bırakmak zorunda kalacaktım.” olarak yanıtladı sorumu. Gayet anlamlı bir cevap. Alkol bağımlısı olduğunu kabul edip hastaneye yatmış ve kendine başka meşgaleler edinmiş: Anılarını kaleme alıyor, tercümanlık yapıyor, aynı Jean gibi her gün koşuyor ve her hafta sonu arkadaşlarıyla tiyatroya ya da sinemaya gidiyor, bowling oynuyor.

Şimdiki hedefi bir blog açarak gezdiği yerlere dair anılarını burada yayımlamak ve Latin Amerika’yı keşfetmek.

İstemeye istemeye onu içkiye sürükleyen arkadaşlarıyla olan irtibatını tamamen kopardığını ise üstüne basa basa belirterek yanımdan ayrılıyor..

45