Sayfa:Ali Galip Hadisesi.pdf/8

Bu sayfa istinsah edilmiş
10

üzerinde yaptığı baskıdan anlaşılmaktadır. Ali Galibin hainane teşebbüsüne tekaddüm eden bu Sıvas günlerini Yunus Nađi'nin hatıralarını okumadan evvel öğrenmek, hatıraları takip edecekler için pek faydalı olacaktır. O günleri bizzat yaşamış olan Vali Reşit Paşa hatıralarında Ali Galib'in Sivas temasları ve kendisi ile görüşmeleri hakkında bol bol malûmat vermiştir. Reşit Paşa, Ali Galib'in kendisini ziyaretini şöyle anlatmıştır:

- Sıvasa Ali Galip Bey isminde bir zat geldi. Ayağının tozile hükûmet konağında beni görmek nezaketini veya tehalükünü gösteren bu yolcu, Elâziz vilâyet valisi olup, İstanbuldan henüz geliyordu, yanında bir kaç da memur bulunduruyordu.

Ali Galip Bey mülkiyeli değildi, askerdi, erkânıharp miralaylığından mütekaitti. Kendini bana takdim eder etmez, ismini hatırladım. Çünkü Balkan Harbine tekaddüm eden günlerde yapılan mebus intihabında bu zat -İttihat ve Terakki kuvvetine galebe ederek, ve o kuvvetin vücude getirdiği bir çok engelleri yenerek- Kayseriden kendini seçtirmek imkânını bulmuştu. Ömrü pek kışa süren o mecliste, gerçi Hürriyet ve İtilâfa mensup olduğunu açıkça itiraf etmeyip, müstakil bir mebus vaziyeti takınmağa yeltendi. Låkin Hürriyet ve İtilâfçı bir ruh taşıdığını hissettirmekten geri kalmadı.

Umumi harp yıllarında onun nerede bulunduğunu ve neler yaptığını bilmiyorum. Adı, sanı işitilmez olmuşțu. O sebeple ve Sıvas komşu bir vilâyetin valisi sıfatile yüz yüze gelince, bir hayret dakikası geçirmemek elimden gelmedi.

Aynı zamanda Babıâlinin böyle siyaset ve entrika düşkünü kimselere el uzatmasını mânalı buldum.

0, ağzı kalabalık bir adamdı: Çok konuşuyor, lâkin bir gey söylemiyordu. Sözlerinin yüzde altmışı övünmekten, yüzde otuzu İttihat ve Terakki aleyhine küfürden ibaretti. Üst tarafından ise müsbet bir mâna ve maksat çıkarmak imkânsızdı.