Sayfa:10.12981-mahder.867463-1530396.pdf/5

Bu sayfa doğrulanmış

dişiden yavru meydana getirmesi, kaynakların bölünmesine ve yavrunun alabileceğinden daha az bakım almasına ve daha az gelişmesine sebebiyet verebilmektedir. Bunun sonucunda ise dişiler duygusal bağlılığa, erkekler ise cinsel bağlılığa önem vermektedir.
  Bahsedilen cinsiyetler arasındaki farklılıklar sebebiyle dişi ve erkeklerin farklı çiftleşme endişeleri bulunmaktadır. Söz edildiği gibi, annelik kesindir ancak babalığın baba tarafından tayini mümkün olmayabilir. Bunun sonucunda ise bir erkek dişiye ve yavruya kaynaklarını aktarmaya karar verdiğinde, o yavrunun kendisine ait olduğuna emin olmak istemektedir. Bu tür üreme ile ilgili endişelerin sonucunda ise babalık güvencesi olarak adlandırılan ve türün erkeğinin genetik olarak kendisine ait olmayan herhangi bir yavru üzerine yatırım yapmak istememe durumu ile karşı karşıya kalınmaktadır. Neredeyse tüm türlerde erkekler, üreme başarısını, cinsel kıskançlık ve genetik olarak kendisine yakın olan yavruyu destekleyerek arttırmaya çalışmaktadır (Goetz, 2010). Böylece şiddet davranışı üreme başarısı ve kendini güvene alma mekanizması ile açıklanmaktadır. Eğer erkekler, kıskanç ama aynı zamanda risk almayan bir tutum sergileselerdi eşe karşı şiddet davranışı daha az görülebilirdi (Daly ve Wilson 1984). Bu durumla ilişkili olarak üvey ebeveyne sahip (özellikle baba) çocuklar göz önünde bulundurulduğunda, bu çocukların diğer çocuklardan 40 kat daha fazla istismar, suça itilme ve evden kaçma gibi istatistiklerde yer aldığı görülmektedir (Daly ve Wilson, 1984). Yapılan erkek ve kadın karşılaştırmasında, erkeklerin çocuklara karşı daha fazla orantısız şiddet uyguladığı, bunun sonucunda ise kadınlardan çok erkeklerin ölümcül çocuk istismarına sebebiyet verdiği bilinmektedir (Wilson, 2005).
  İnsanlarda erkeklerin dişilere saldırması adaptif ise, benzer davranışların primatlarda da görülmesi gerekmektedir. Yapılan primat araştırmaları göstermektedir ki, erkek primatlar çiftleşme sırasında dişilerin direncini ortadan kaldırmak için saldırganlık ve şiddete başvurmaktadır(Goodall, 1986). Araştırmacılar, neredeyse orangutanlardaki çiftleşmelerin yarısının, dişilerin direnci erkek saldırganlığı ile kırıldıktan sonra gerçekleştiğini görmüşlerdir (Hanna, 1997).
  Şiddet olgusu her ne kadar erkekler üzerinden açıklanmaya daha müsait olsa da kadınların da şiddet davranışı gösterdiği bilinen bir gerçektir. Kadınlardaki şiddet davranışını inceleyecek olursak, erkeklerde olduğu gibi bu davranışların da adaptif yönleri bulunduğunu görebilmekteyiz (Buss ve Duntley, 2011). Erkekler birbirlerine üstünlük kurma ve bunun getirdiği ödülleri elde etmek için şiddeti kullanırken, kadınların ise üreme başarısını arttırmasına yardımcı olan kaynaklar için şiddete başvurduğu görülmektedir (Campbell, 2001). Her iki cinsiyet için de üreme başarısı, olgunluğa ulaşan yavruların sayısı ile ölçülmektedir (Moreno, 2010). Kadınların şiddet davranışına başvurmadaki en önemli sebebi, üreme

başarısını arttırmak ve bunun için de var olan yavrularını çevreden gelecek

783