Sayfa:İstiklal Harbimizin Esasları.pdf/55

Bu sayfa doğrulanmış
56
İSTİKLÂL HARBİNİN ESASLARI

sanız hududun Erzurumla Hasankale arasından geçmesini ben temin ederim, dedi. Ve hey'ete izzet ve ikram etti:

15 Mayıs 1335 de millî iktisadımızın can evi olan sevgili İzmirimizi Yunanlıların işgal ettiğini 16 Mayıs 335 de haber aldık. Her tarafta halk ve ordu mensupları müthiş bir galeyanı hamiyetle çırpındılar. Günlerce halkın feryatları, mitingleri devam etti Erzurumda binlerce halk karargâh etrafında toplandı. (Tek dağ başı mezar oluncaya kadar mücadeleye) tekrar ant verdik.

İzmir işgalinde oradaki bazı ümera ve zabitlerimizin mukavemet etmemeleri ve hiç olmazsa çekilmemeleri tarihî bir lekedir. Ne asker ne de halk, değil mukavemet, bir tevekkül ile teslim oluyorlar. Bunun ruhî sebebi asırlarca milletimizin daima emirlerle hareket ettirmek gibi insanların benliğini, izzeti nefsini mahveden bir terbiyedir. Eğer orada biri çıkıp da (Ne duruyorsunuz!) diye bağırsaydı ruhlara uyandırıcı bir aşı vurmuş olacaktı, Kumandanları âcizdi; fakat böyle bir zamanda aciz ve meskenete itaatta ayrıca bir aciz ve meskenet değil midir? Eğer Yunanlılar İzmirde mukabele görseydi İstiklâl harbinin başlangıcı daha başka manzara gösterecekti.

Vaktiyle oraya müteşebbis bir arkadaşımız her hangi vaziyette gitmiş olsaydı İstiklâl harbimizin başlangıcı bu kadar acı bir günle başlamazdı. Yine teşekkür olunur ki milletin ve ordunun fedakâr evlâtları kumandan ve erkân-ı harbiye heyetinin gösterdikleri acze rağmen şahsi teşebbüsleriyle şurada burada cephe teşkiline başladılar.


VATANDAŞ! HÜR OL! ESİR YAŞAMA!...