Sayfa:İstiklal Harbimizin Esasları.pdf/29

Bu sayfa doğrulanmış
İstihbarat Şubesi Müdürü Seyfi Beye :

Gümrü 20 Temmuz 340

Sevgili kardeşim Seyfi:

Senin gelişini, onbeş gün teahhurla gelen ajanslardan anlıyorum. Gelemediniz ki, dertleşelim, Amma ne alâ Koca Kars vilâyeti! Bari bir gazete muharriri gelebilseydi. Ben zannediyordum ki, artık insan olduğumuzu cihana gösterebileceğiz. Fakat yazık! Alman ve Avusturya muhabirleri lâzımî gibi seyrüseferlerini yaptılar, eserlerini yazdılar, milletlerine bu ufku da seyrettirdiler de bu milletin bu zavallı Türkün ne bir mebusu ne bir âyanı, ne de bir gazetecisi görünmedi. Zahmet, fedakârlık mı zannolunuyor. Anlamak mümkün değil. İstanbul afetzedelerine gazeteler vagon tavsiye ediyor! Bir çift göz gelse de görse Kars nedir ve millet namına içinde kaç canlı mahlûk var. Seyfi! Erzincan, Erzurum, Kars, Gümrü, Karakilise, İlâh yerler boğazlara çıkan karlar arasında mermer kadar katı ve soğuk emir ve kumandalarla ele geçti. Şunu her an görüyorum ki, heyet-i zabitanımız ve efradımız emsalsiz cefakeş ve fedakâr. Herkesin sevgili kaybı üçten aşağı değil. Fakat endi varlığını aybedinceye adar o metin bir mevcut.. Bunlar için titremeyen kalpleri Allah titretsin...

İstirdat olunan bu mülkü yalnız resmî raporlarda bu zavallı millet görecek mi? Bir matbaa makinesiyle iki gazeteci Karsa kadar gelip ileri geri irfan saçmıyacak mı? Bugün Dobrucada Bulgar gazetecisi var, Tifliste Almanca gazete çıkıyormuş! Orduyu milletin irfanı takip etmez mi? Muharrirler milletin dürbünüdür.

Hiçbir millet ordusunu başı boş havasına salmaz, Tasavvuratla netayiç bir mi? Bunu yalnız resmî raporlardan anlamak asırları geçmiştir. O sahifeler fecayi doludur. Tekrar okunmamalıdır. Bugün koca bir iklimin zabtuişgali, idaresi, ıslahı, muhtelif gözlerle görülmeli, gösterilmelidir. Bir zatın yazdığı anca kendi kitabı hayatıdır ki,