Sanırız, bu çetin tarif içine girebilecekler pek fazla değildir. Karabekir, bütün ömrü boyunca sadece (milletini ve vatanını düşünmüş) millî bütünlük ve birlik uğrunda, istikbalini hiçe saymış, müstesna hizmetlerinin unutulduğu veya gölgelenmek istendiği zamanlarda dahi hak ve hakikatin bir gün bütün çıplaklığı üe tezahür edeceğine inanmış, maruz kaldığı haksızlıklara ve mahrumiyetlere vakarla göğüs germiş, fakat hiç bir zaman inandığı prensiplerden en ufak bir fedakârlığı kabul etmemiştir. (Hak ve hakikat âşıkı, feragat ve fazilet timsali, Millî Mücadelenin öncüsü ve Şark Cephesinin muzaffer kumandanı, yetimler babası ve nümunei imtisal bir aile reisi) olarak ebediyete intikal ederken bıraktığı bu millî vediayı tarihimize tevdi etmek de bizlere düşen şerefli bir vazife olmuştur.
Hâtıratın başında «İSTİKLÂL HARBİ YAPTIK. ÂMİLLERİ YAZMAZSA 'TARİHİ MASAL OLUR» cümlesi bulunmaktadır. Bu cümle onun, yazılış sebebinin de veciz bir izahıdır. Eser, vekayiin cereyan ettiği tarihlerde günü gününe tutulmuş notlar halinde kaleme alınmıştır. Tamamen vesaike müstenitdir. Bir zamanlar imhası için çok çalışılmış ve hattâ «İstiklâl Harbinin Esasları» adlı küçük bir hülâsa eseri de 1933 yıllarında neşrettirilmeden toplattırılıp yaktırılmıştır. Fakat önceden alınan tedbirler sayesinde bu hâtıratın aslını teşkil eden bu eser ele geçirilememiş, bu güne kadar da muhafazası mümkün olabilmiştir.
Bu gün, bu tarihî eseri, millî ve ailevî bir vecibe olarak umumî efkâra takdim ederken, gayemiz herhangi bir kimseyi veya kimseleri tenkid veya tekzib etmek olmamıştır. Kimseyi küçük düşürmek veya olduğundan da büyük göstermek düşüncesi neşir kararımızda en ufak bir rol oynama mıştır. Hedefimiz sadece tarihe hizmet etmek ve Millî Mücadelenin tari hini yazacaklara nezdimizdeki vesaiki olduğu gibi ve aynen tevdi etmek tir. Bu itibarla hâtıratda bir harf dahi değiştirilmemiştir. Eser, aynen .ba sılmış, aslına tam bir sadakat gösterilmiştir. Hâtıratm neşrinden sonra lehde veya aleyhde söylenecek ve yazılacakları tarihin hakemliğine bırak mak ve cevaplandırmamak, arzusundayız.
Bu vesile ile, hatıratı büyük bir dikkat ve titizlikle teb? ve neşreden «TÜRKİYE YAYINEVİ» sahibi sayın Tahsin Demiray ve Celâl Demiraya, ve diğer münfesihlerine alenen teşekkürü ifası elzem bir vazife biliriz.
Aziz babamız ve sevgili annemiz...
Bütün arzularınıza rağmen hayatınızda neşri mümkün olamıyan bu eseri tarihimize tevdi ederken hâtıranızı hürmetle yâd ediyor ve artılı ruhlarınızın müsterih olduğuna inanıyoruz.
Temmuz 1960
Kâzım Karabekir Kızları
Hayat Feyzioğlu
Em el Özerengin
Timsal Ayasbeyoğlu