Sayfa:İstiklal Harbimiz.pdf/10

Bu sayfa istinsah edilmedi

rakabenin temel şartlarından bird olarak da ciddî ve şuurlu bir «muha­ lefet partisi» nin vücuduna kaüdir. Bu düşüncelerle, 1924 yılı sonların­da, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar Eğilmez v. s. arkadaşları üe birlikte, cumhuriyet devrinin ük muhalefet partisini «Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası» m kurmuşlar ve kendisi de bu par­ tinin liderliğine seçilmiştir.

Fakat çok geçmeden «Gazi Mustafa Kemal Paşa» ya İzmir’de sui­kast tertipliyenlerle alâka ve irtibatı bulunduğu iddiası Üe, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy v. s. Terakkiperver Partisi ileri gelenleri ile birlikte «İzmir İstiklâl mahkemesi» ne verilmiştir?

İnsan hayatına her şeyden fazla kıymet veren suikastları menfur birer teşebbüs olarak karşılıyan tertemiz bir iman ve karaktere sahip olan Karabekir’in, en aziz arkadaşı Atatürk’e yapümak istenen bir su­ ikasttan hiçbir suretle haberdar olmadığı muhakkaktı. Haberi olsaydı, onlafa ilk mâni olacakların başında da yine Karabekir bulunurdu. Nasıl ki, şarkta, 15 inci kolordu kumandanı ve şarklıların sevgilisi ve hâkimi durumunda bulunduğu sırada, Mustafa Kemal Paşa’yı tevkif edip derhal îstanbula göndertmesi emrini veren saltanat hükümetine karşı d.a Gazfyi şiddetle müdafaa eden ve hayatını ortaya koyarak bu tevkif emlini nefretle reddeden yine Karabekir olmuştur.

Nitekim İsmir İstiklâl mahkemesi de, suikastla Karabekir5in en ufak bir ügisim görememiş ve «beraat* ine karar vermiştir. Fakat buna rağmen Kâzım Karabekir, 1927 kânunuevvelinin 5 inde, henüz 45 yaşında muzaffer ve muvaffak bir kumandan iken, diğer asker arkadaşları ile birlikte tekaüde sevkolunmuş ve hayatının en cevval, en verimli çağında 1938 yılı sonlarına kadar süren 12 senelik bir (inziva hayatı) na çekilmek mecburiyetinde bırakılmıştır.

Karabekir’in asla küçümsenmiyecek bir büyüklüğü de bu (İnziva Hayatı) m, bir (Feragat Hayatı) na çevirmesinde görülür. Zira, iste­ seydi aramdan gelecek muazzam bir kitle mevcutken O, mülî birlik ve bütünlük, vatan selâmeti ve millî menfaat uğrunda kendi şahsî istikba­ lini hiç düşünmemiştir. O, bu büyük feragati ile şüphesiz kaybetmemiş, kazanmıştır.

1938 yılından sonra Kâzım Karabekir’i tekrar Büyük Millet Mecli­ sinde İstanbul meb’usu olarak buluruz.

1946 yılında Büyük Millet Meclisi Başkanlığına seçilen Karabekir; 26 Ocak 1948 yılında âni bir kalp krizi neticesinde, Ankarada, B. M. M. 'si iken ebediyete intikal etmiştir. Kabri Ankarada Şehitliktedir.