anda sahip olabiliyorlardı. Ancak, bu çirkin âdetler kız çocuklarının diri olarak gömülmesi olayıyla birlikte Arap yarımadasının her yöresinde geçerli değildi. Kız çocuklarını diri olarak gömme âdeti de, daha çok Rabî'a, Kinde, Tay1 ve Temim kabileleri arasında mevcut idi (A.İ.Hasen, 1981: 114). Sonuçta, câhiliye kadınının özgürlüğünü rahatça kullanabilmesine rağmen, bulunması gereken gerçek değeri ve yerinden de epey uzakta bulunduğu ve bazı seçkin çevreler dışında pek itibâra alınmadığı söylenebilir.
Diğer taraftan, "Kadınlar erkeklerin şakîkidirler" (Ebû Dâvûd, 1982: Tahâret,94) buyuran Hz. Peygamber bununla, kadınların bir bütünü oluşturan eşit iki parçadan birini oluşturduklarını anlatmaktadır. Kur'ân-ı Kerim ise bu eşit iki parçanın özellikleri bakımından farklılıklarını vurgularken, "Erkek kadın gibi değildir" (Âl-i İmran, 3/36) buyurur.
Bu âyet ve hadîsten hareketle, cinsler açısından insanın tarifi şöyle yapılmaktadır: "Kadın ve erkek, insan denen soyutun, fizik ve ruhları birbirinden farklı iki aynı parçasıdırlar" (Beşer, 1991: 12). Kur'ân'a göre kadın ile erkek köken itibarıyla, yani aynı nefisten yaratılmış olarak eşittirler (en-Nisâ, 4/1), değer olarak eşittirler, insan olarak eşittirler, ceza ve mükâfât görmede de eşittirler. Ancak ruh ve fizik bakımından eşit değildirler.
Bu konudaki Kur'ânî prensipler şöyledir: "Kadın olsun erkek olsun kim iyi işler yaparsa cennete girecektir (en-Nisâ, 4/124)." Kadın ve erkek, her ikisi de "Allah'ı tanımak ve ona kulluk etmek için yaratılmışlardır (ez-Zâriyât, 51/56)", "Kadın, erkeğin huzur ve sükûn bulduğu bir kaynak olarak yaratılmıştır. Onun böyle oluşu Allah'ın âyetlerindendir (er-Rûm, 30/20)", "Mü'min erkekler ile mü'mine kadınlar birbirlerinin velîsi (dostu, eltutanı F.B.)'dirler: İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar (et-Tevbe, 9/71)." Yâni eğitim, öğretim ve irşâtta kadınlar da erkeklerle aynı görev ile mükelleftirler.
1 Bu konu o kadar önemliydi ki, Araplar'ın meşhurlarından biri olan Kays b. Züheyr şöyle diyebilmişti: "Eğer kızlarınıza dengini bulamazsanız, onlar için en iyi eş mezardır (A.I.Hasen, 1981: 115).
4