Ankara Hukuk Fakültesi 5 ikinciteşrin 1925 perşembe günü açıldı. O gün yalnız Fakültenin tarihinde değil Cumhuriyetin tarihinde de, Mahmut Esat Bozkurdun hayatında da saydı bir gündür. Çünkü:
- Cumhuriyet, ilk yüksek öğretim müessesesini kuruyordu. Bir ilim müessesesi kurmak dünyanın her vaktinde ve her yerinde başlı bir iştir. Kendini, en yetkeli oğlunun diliyle, ilme ve ilim adamlarının telkinlerine dayandıran genç Türkiye Cumhuriyeti için en başlı bir işti.
- Devlet merkezi ilk yüksek öğretim kuruluna kavuşuyordu. İlim müesseseleri yalnız yüksek bilgi öğretmez, yanlız ilim yapmaz ve ilmi ilerletmez; kurulduğu yeri de yükseltir. Suyu ve elektriği, asfaltı, ağacı ve apartmanı olmıyan, vekâletleri vilâyet ve mahkemeleriyle bir arada vilâyet konağına veya şehrin kiralık birkaç ahşap evine yerleşmiş tozlu ve çamurlu Devlet Merkezi memurlarının pek çoğu mektepsizdi. Hükümet Reisi daha ilk günlerde Ankarada bir Üniversite yaptırmayı düşünmüştü.
- Türk inkılâbı, Atatürk'ün güzel deyişiyle «mevcudiyetini ve zihniyeti içtimai hayatın temeli olan yeni hukuki esaslarda tesbit ve teyit etmek çaresine tevessüb» ediyordu. Bundan ötürüdür ki «Cumhuriyetin merkezinde bir Hukuk Mektebi açmak... yüksek memur ve mütehassıs âlimler yetiştirmek teşebbüsünden daha büyük bir ehemmiyeti haiz» di.
Atatürk'ün ve İnönü'nün dehâlariyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti, onun idare merkezi, onun büyük inkılâbı Adliye Vekili Mahmut Esat'ın elile dir ki ilk dileklerinden birine ulaştı. Bu, onun için çok mutlu ve şerefli bir eriştir.
Ankara Hukukunu açmak teşebbüsünde, önceleri bu üç düşünce belki açık görünmez. Teşebbüsün asıl sebebi adlî teşkilâtın yetersizliğidir. Mahmut Esat, Adliye Vekili olunca, hâkim kadrolarının çok açık bulduğunu ve hâkimlerden çoğunun da hukuk mezunu olmadığını görmüş, istanbul Hukuk Fakültesi yılda kırk elli mezun veriyor. Bunlarla açıkları doldurma mümkün değil. Ankarada bir Hukuk Mektebi açmayı