Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/58

Bu sayfa istinsah edilmiş

— Hoşça kalın, Allahaısmarladık!... —diye çadırdan çıktık.

Çeribaşı da bizi selâmetlemek için kalktı. Sepeti getiren kıza bir gümüş çeyrek tosladım. O da beni etekledi... Sonra Etem'in avucuna üç, beş kuruş ufaklık sıkıştırıp:

— Bunları sen dağıt, çocuklara!...

Etem, onları dağıtırken biz, Çeribaşı ile arabaya geldik, orada tekrar sıkı sıkı tokalaştık. Ben arabaya girdim. Akman baba arabacı yerine kuruldu ve tam kamçı şaklarken Etem geldi:

— Kabul ederseniz -dedi-, ben de sizinle beraber geleceğim!

— Nereye geleceksin?...

— Ne olur, ne olmaz, ortalık kararmıştır, belki yolda gene başka köpekler saldırır, ona sebep...

— Yok, yok, sen hiç zahmet etme...

— Zahmet değil, zati ben buraya bir gecelik misafir gelmiştim. Bu avşam Topçulara dönecektim. Eğer kabul ederseniz sizinle birlikte geleyim?...

— O başka! Öyle ise gel!...

— Şaak!... Deeehh!... Çığ çığ çığ!... Çıc, Çıc, Çıcce!!...

Tekrar vedalaştık:

— Allahaısmarladık!...

Çingeneler hep birden el çırparak bağırdılar:

— Güle güle... Güle güle! Selâmet ilen, sağlıcağılen, unutmayınız, gene buyurasınız!...

Etem'in bu akşam benimle birlikte gelmesi, biraz gönlümü bulandırır değil de, gıcıklar gibi olmuştu.

Onun bu akşam böyle benimle birlikte arabaya

 
60