Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/37

Bu sayfa istinsah edilmiş

Biz,

— Amin!

Şopar,
Pınar başı serindir.
Çinçukuru derindir.
Bu çukurdan korkarsan,
Şoparları sevindir!...

Biz artık amin demedik; çünkü bu çingene duasının amin denecek yeri kalmamıştı artık.

Çocuklar, hâlâ durmadan arsızlıklarına devam ediyorlardı. Etem sıkılarak bizden izin istedi:

— De bize artık veresiniz misade!

— Müsaade sizin...

— Siz bakın keyfinize... Biz bulaşalım harmana! İster kalkın, ister oturun! Nasıl arzularsanız... Burası sizin...

— Haydi kalkalım, kalkalım!

Arkadaşın hiç kalkmaya niyeti yok gibiydi, zaten onun hayatta çalgıdan ve yaz günleri böyle yerlerde gezip tozmaktan başka bir işi de yoktu. Benim ise iş vaktim yaklaşıyordu. Arkadaşa,

— Haydi kalkalım bari!... dedim.

O, nazlanarak,

— Ben -dedi-, biraz daha kalayım, istersen sen git, akşama kahvenin bahçesinde buluşuruz.

Çaresiz, ben kalktım, harmandakilere,

— Allahaısmarladık ağalar, şoparlar, kadınlar, kızlar! -deyip caddeyi tuttum.

Ben harman yerinden açılırken bana o hazin

duayı! eden çocuk peşim sıra şöyle bağırıyordu:

 
39