Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/307

Bu sayfa istinsah edilmiş

ve siz buradan ötesine kahkahaları salıverin. Çünkü ben, haline ağlanacak değil, gülünecek bir adam, daha doğrusu bir budala imişim!

On iki buçuk sene bu, dile kolay! İnsan, değil on iki buçuk seneyi, on iki buçuk saati bile serbestisinden mahrum, kapalı bir yerde geçerse benliği sarsılıyor. Ben ise işte şimdi tam on iki buçuk sene kapalı kaldıktan sonra benliğim büsbütün değişmiş olarak hayata çıkıyorum

Çıkıyorum ama nereye gideceğim, kime başvuracağım? Annem öleli on bir sene olmuş... Evimiz, barkımız, eşyamız alacaklılar tarafından çoktan haczedilmiş; satılmış, darmadağın hale gelmiş... Hani Etemler, Nazlılar, Gülizarlar, Çakır Emineler, Rânalar, Reha Beyler nerede? Şu elimde kalan biricik kıymetli malım, hatıra defterimi de iyi ki vaktiyle Etem, evden alıp getirmiş, bana vermişti.

Dün, sonbahar sonlarının o, kılık kıyafetçe benden daha sararmış,. benden daha perişan gününde sallana titreye, düşe kalka güç halle Topçular'a kadar uzandım; ne dersiniz, beni orada kimse tanıyamadı...


Lâkin ne de vurmuşum herife ha! Bundan tam on iki buçuk yıl önce katırın kafasına sandalyeyi ne de indirmişim ha! Eğer onun kafasının bu kadar çürük olmuş olduğunu bilseydim o zaman katiyyen elimi, kolumu kıpırdatmaz; onlardan dayağı, sopayı, tekmeyi, hatta kurşunu, bal gibi yer; o rahmetli katırın yerine ben öbür dünyayı

309