Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/295

Bu sayfa istinsah edilmiş

şimdi yeni yeni yâreler açma bana, yeni yeni zehirler akıtma kalbime!

Bu aralık yukarıdan uyanan annem seslendi:

— İrfan, kim var aşağıda, kiminle konuşuyorsun?

— Hiç anne... şey... Etem'le...

Annem merdiven başından uzanarak,

— Etem'in sesi değil o, kimdir o yanındaki öyle?

Emine, annemi merdiven başında görür görmez, hemen deli gibi yerinden fırladı, merdivenleri ikişer, üçer atlayarak, gitti, annemin boynuna sarıldı:

— Ah benim cici anacığım, ah benim canımın içi anacığım, ah benim hanım sultan anacığım, ah benim bir tanecik cennetlik anacığım!

Annem şaşırdı.

— A-a aaaa... Bu, deli mi olmuş, ne olmuş böyle?

Emine, ağlayarak,

—Deliden beter oldum cici anacığım! İrfan'ın sevdası bak, beni ne hallere koydu, nineciğim! Şirin hatun validemiz de sevse sevse mübarek Âşık Ferhat Efendimizi bu kadar severdi anneciğim... Hiç çocukken karagözün perdesinde Tahir ile Zühre'yi seyrettin miydi benim kıymatlı anacığım? Ben küçükken, rahmetli ağabeyciğim, ramazanlarda Sultanhamamı'ndaki karagöz kahvesinde keman çalarken seyretmiştim. Hani o Tahir'le Zühre oyununda Zühre'nin anası, zavallı Tahir'ciğe büyü yapar da iki genci birbirinden soğutmaya çalışırdı. Sanarsam şindi benim canım, ciğerim,

297