Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/169

Bu sayfa istinsah edilmiş

leri- yok da geçen yaz gibi, sana bu yaz da süyleyecekler türküler, ninniler... Yağma yok... Hele harman zamanı sen çok ararsın bizim o temiz havadaki çadırların yanıbaşını! Gelsin o zaman Reha Beyin kibar İstanbul çingeneleri, eğlendirsin seni!... Zati sen mefasız (vefasız) insanın biri imişsin; aldın koltuğuna kemançeni geçen yaz, geldin avşamları, geceleri, sabahları bizim çadırlar yanına, kaptın oradan zavallı mangaptut Nazlı'cık ilen, zavallı cahil Gülizar'cığın gönülcüklerini; sonra efendicağızıma, çeldin onların zikinciklerini istediğin yolda; kaçtın şinci İstanbul'a... Kaçtın ki, kapasın oradaki çalgıcı kızlardan da birkaçının gönülcüğünü!... Haha! Yağma yok... Onlar benzemezler bizim çergelerin saf kızlarına... Onlar şehirlidir, onlar İstanbulludur. Onların vardır senin gibi kim bilsin kaç tane sevdalısı... Onlar kurnazdır; diyildir onlar bizim kızlar gibi köylü, ormanlı, çayırlı, bayırlı... Onlar yok mu hani, adamı satarlar da helvaya verirler. Ona sebep devşiresin akılcığını başına da, dünesin gene bu ilkbahar doğru bizim Topçular'a... Hem yaramaz Cibali gibi o kapanık yerin havası senin koca valideye... Zavallıcık ihtiyardır zati... Hastalanacak orada, o havasız yerde o hatuncağız... O yalnız senin anan değil; ben bakarım şinci o mübarek hatuncağıza kendi anam gözü ile! İşte son sözüm... Yoksa ben gidip kocakarıya ne ki, geçmiş ve geçiyorsa senin başından, hepsini birer birer diyivereceğim ona...

Çingenenin, yüzüme karşı pervasızca savurduğu

171