Sağduyu Tanrısızlığın İlmihali/Cehennemin İcat Edilmesi, Kötülüğe Engel Olamayacak Ölçüde Saçmadır

Şiddetle tutkun olduğu şeyleri bu dünyada eline geçirince, kimse ahreti düşünmez. Çok ateşli bir âşığın gözünde, sevgilisinin huzuru cehennemin ateşlerini söndürür ve yüzünün güzelliği cennetin bütün hazlarını siler. Ey kadın! Allah'ınıza gitmek için sevgilinizi terk ettiğinizi söylüyorsunuz; sevgilinizi terk etmenizin nedeni, gözünüzde âşığınızın aynı âşık, aynı sevgili olmaması, ya da sevgilinizin sizi terk etmesi ve kalbinizde ortaya çıkan boşluğu doldurma ihtiyacı duymanızdır.

Dünyada, din uzmanı olan ve bazen dinin yararını savunmada çaba harcayan açgözlü, arabozucu, bozuk ahlaklı, edepsiz insanlardan daha çok hiçbir şey görülmez. Bu adamlar (namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek vb. gibi) din hükümlerini uygulamazlarsa, günün birinde bunları yapmayı kendi kendilerine vaat ederler. Daha çok yapmak niyetinde oldukları kötülüğün vicdan azabını susturmak, gidermek için er geç gerekecek bir ilaç olmak üzere, dini, din hükümlerini uygulamayı yedeklerinde bulundururlar.1 Bundan başka, sofular ve rahipler partisi çok kalabalık, çok etkin, çok güçlü bir parti olduğundan, hilekârların ve dolandırıcıların, amaçlarına ulaşmak için bu partinin yardımına çok istekli olmaları, onlarda dayanak aramaları şaşılacak bir şey değildir. Kuşkusuz, bize denilecek ki, birçok temiz ve doğru kimse, içtenlikle ve çıkar düşünmeksizin dindardır. Ancak yürek saflığı hep kültür ve erdem ışıklarıyla bir arada olur mu?

Dine güçlü bir şekilde bağlanmış birçok deniz gibi bilgili kimseleri, dahileri bize anlatırlar. Bu kanıtlar ki; dahiler de hurafelere inanabilir; korkak ruhlu, zayıf yürekli ve kendilerini küçük gören olabilir; eşya ve olayları soğukkanlılıkla incelemelerini engelleyen bir hayalgücüne sahip olabilirler. Pascal, dinin lehinde hiçbir şey kanıtlamaz; bir deha sahibinde bir delilik köşesi bulunabileceğinden, hurafeleri dinlediği ve bunları dinlemeye değer bulduğunda, bir çocuktan başka bir şey olamayacağından başka bir şeyi göstermez.

Pascal, bizzat "zekâ, kuvvetli ve dar, zayıf olduğu kadar da geniş olabilir"2 der. Daha yukarda Pascal şöyle demiştir: "İnsan sağduyuya sahip olabilir ve bu sağduyu her şeyi eşit olarak, aynı şekilde kapsamayabilir. Çünkü öyleleri vardır ki, bazı işlerde sağlam fikre sahip oldukları halde, başka bazı konularda aldanırlar, sapıtırlar."3

1 Biz öyle Müslüman zalimler gördük ki, her beş yılda bir kez hacca giderler ve beş yıl içinde köylülerden, mazlum halktan gasp ettikleri paranın onda birini Mekke'nin, Medine'nin hırsız Araplarına yedirirler; bir gün de şeytanı taşlarlar; çaldıkları malların, yaktıkları canların günahından tümüyle temizlenmiş, tümüyle rahatlamış bir vicdan ile tam bir huzur içinde ülkelerine dönerler ve alçak ve gaddar mesleklerine, hacı efendi olarak devam ederler. Her kutsal günde, kutsal tören ve teşrifatla okuduğunuz menkıbei şerifei peygamberide:

Bir kez Allah dese şevk ile lisan
Dökülür cümle günah misli hazan.

denilmiyor mu? Elde böyle ucuz bir toptan çare varken, dine bağlı bir adamın, eğer salim ve selim bir vicdan eğitimi yoksa, her naneyi yemesine hangi manevi engel kalır! 197 No.lu İçtihat'ta "Din ve Terbiyei Vicdaniye" makalemizi de bir kez okuyun. (A.C.)
2 Les Pensée de Pascal, XXXI.
3 Aklı Selim kitabının Arap harfleriyle çıkmış olan basımının ifadei tabinde Dr. Abdil Hüsnü Bey'in görüşlerine de bakınız. Bu canlı ifadede, dinin gericiler ve bayağı politikacılar elinde nasıl tehlikeli ve kirli bir aldatma ve karışıklık silahı olacağı söylendikten sonra "Aklı Selim, bu silahlar üzerine batarya ile açılmış müthiş bir imha ateşidir" denilmiş ve eklenmiştir:
"Başında yüce ve eşsiz Gazi'mizin bulunduğu Cumhuriyet hükümetinin fetih düşüncelerini kemali hararetle kutlayan Aklı Selim, yalanlar, hurafeler kalesinde müthiş gedikler açacak ve bu gediklerden, karanlık ruhlar için fikir özgürlüğü ve izzeti vicdan şafağının söktüğü görülecektir..."