Sağduyu Tanrısızlığın İlmihali/Bir Dini Görüş Ne Kadar Eski ve Genel Olursa, O Kadar Kuşkulu ve Güvenilmezdir

Sıradan insanların bilgisizliği, safdilliği, kayıtsızlığı ve budalalığı hakkında gerçek düşünceler edinen herkes, ne kadar çok yayılmış ve yerleşmiş olursa, dini görüşleri o oranda kuşkulu sayar. İnsanların çoğu hiçbir şeyi incelemez. Teamüle, hükümete bırakırlar ve boyun eğer, bağlanırlar. Dini görüşleri, özellikle inceleme cesaret ve yeteneğine sahip olmadıkları görüşlerdir. Bu görüşlerden hiçbir şey anlamadıkları için susmak zorundadırlar; ya da her durumda muhakemeleri çabucak tükenir. Halkın bireylerinden her birine Allah'a inanıp inanmadıklarını sorunuz; sonra Allah kelimesinden ne anladıklarını sorunuz; onu en büyük güçlük içine düşürürsünüz. Hemen görürsünüz ki, sürekli olarak yinelediği bu kelimeye kötü hiçbir fikir bağlamaya (hiçbir gerçek anlam vermeye) yeteneği yoktur. Size, Allah, Allah'tır diyecektir. Görürsünüz ki, Allah hakkında ne düşündüğünü bilmediği gibi, Allah'a inanmak için nedenlerinin ne olduğunu da bilmez.

Bütün kavimler bir Allah'tan söz eder. Ancak bu Allah hakkında mutabık mıdırlar, hemfikir midirler? Hayır. E, sonra! Bir görüş üzerinde ittifak, o görüşün açık olduğunu hiç kanıtlamaz; ancak anlaşmazlık, bir kesinsizlik ve belirsizlik işaretidir. Aynı adam, Allah'ı hakkında edindiği fikirlerde kendi kendisiyle hep uyumlu olur mu? Hayır. Bu fikir, makinesinin uğradığı dönüşümle değişir; bu da bir kesinsizlik işaretidir. İnsanlar, hangi durumda bulunursa bulunsun, olumlu gerçekler üzerinde hem kendi kendileriyle, hem de başkalarıyla hemfikir, hep mutabıktırlar.

Deliler ayrı olarak, herkes iki kere ikinin dört ettiğini, güneşin aydınlattığını, toplamın küçükten daha büyük olduğunu, adaletin bir nimet olduğunu, insanın sevgisine layık olmak için iyiliksever olmak gerektiğini, haksızlığın ve gaddarlığın iyilikle birleşmesinin mümkün olmadığını teslim eder. Allah'tan söz ettiğinizde, insanlar, bu şekilde hemfikir olur mu? Allah hakkında düşündüklerinin ve söylediklerinin tümünü, ona atfedecekleri eserler alt üst eder.

Bir mevhum çizmelerini, birçok ressama söyleyiniz: Bunların her biri başka başka fikirlere vücut verdiklerinden, mevhumu, her biri bir türlü çizer. Modeli hiçbir yerde bulunmayan bir "portre"ye her birinin verdiği yüz çizgileri arasında hiçbir benzerlik bulamazsınız. Dünyanın bütün teolojileri Allah'ı tasvir ederken, bize, yüz çizgileri hakkında asla ittifak bulunmayan, herkesin kendi tarzına göre düzenlediği ve kendi dimağından başka hiçbir yerde olmayan büyük bir mevhumdan başka bir şey tasvir ederler mi? Yeryüzünde, Allah'ı hakkında aynı fikirlere sahip olan ya da olabilen iki kişi yoktur.