Sağduyu Tanrısızlığın İlmihali/Allah Sevilebilir mi, ya da Allah'ı Sevmeli mi, ya da Sevmemeli mi?

Nasraniyet (Hıristiyanlık) dininin bilginleri, Allah'larını sevilmeye o kadar az layık olarak oluşturdular ki, bunlardan birçoğu, Allah'ı sevmek yükümlülüğünün kaldırılması gerektiğine ikna oldu. Bu ise, daha az samimi bazı bilginleri titretecek bir küfür oldu. Saint Thomas aklını kullanmaya başlar başlamaz insanın Allah'ı sevmek zorunda olduğunu öne sürdüğünden, cizvit Sirmont ona, "Bu, çok erkendir" diye cevap verir. Cizvit Vasquez temin eder ki, "Can çekişirken Allah'ı sevmek yeterlidir." Daha az âsanpesent1 (kolay beğenen) olan Hurtado, "Allah yılda bir kez sevilmelidir" diyor. Henriquez "Her beş yılda bir kez sevmekle", Sotus ise, "Her pazar sevmekle" yetiniyor. Suarez "Allah'ın arada sırada sevilmesini istediğini" ek olarak açıklıyor. P. Sirmond bunların hangi esas üzerinde kurulmuş olduğunu soruyor. Ancak ne zaman sevmeli? Bunun belirlenmesini de size bırakıyor. Kendisi bu konuda bir şey bilmiyor. "Bu kadar dinbilgini ve üstadının bilmediği kuralları kim bilir?" diyor. Aynı cizvit Sirmond şöyle devam eder: "Allah kendisini aşk muhabbetiyle sevmemizi bize emretmez ve kendisine gönlümüzü vermek şartıyla, bize rahatlık vaat etmez. Ona itaat etmek ve emirlerini uygulayarak sevmek yeterlidir. Ona borçlu olduğumuz tek muhabbet, tek sevgi budur. O zaten kendisini sevmeyi ve kendisine hiç düşmanlık etmemeyi bize pek emretmemiştir."2 Kendisine atfettikleri başkaldırıcı sertlikle, Allah'ı, düşmanları olan cizvitlerden daha sevimsiz hale getiren "Jansenist"lere, bu inanç tarzı, "dinsizlik ürünü, küfür, tiksinmeye değer" görünür. Cizvitler kendilerine taraftar çekmek için, Allah'ı, en bozuk insanları temin etmeye elverişli çizgiler ve mizaçla tasvir ederler.3 Bu şekilde, Hıristiyanlar için, "Allah sevilebilir mi, ya da Allah'ı sevmeli mi, sevmemeli mi?" önemli meselesi kadar, karara varılamamış, kesin olmayan hiçbir şey yoktur.

Hıristiyanların ruhani rehberlerinden bazıları, "bütün sertlik ve şiddetlerine rağmen, Allah bütün yürekle sevilmelidir" derler. P. Daniel gibi ötekilerse, Allah'ı sevmenin Hıristiyanlık erdeminin en kahramanca hareketi olduğunu ve insanoğlunun zaaflarının bu kadar kolay artamayacağını söyler. Cizvit Pintereau daha uzağa gider, "Allah sevgisinin üzücü boyunduruğundan kurtulmak 'yeni ittifak'ın (yani Allah'ın Hz. İsa'ya iman edenlerle yaptığı anlaşmanın, başka bir deyişle İseviliğin) bir ayrıcalığıdır."4 der.

1 Müşkülpesentin zıddı, âsanpesenttir.
2 Apologie des Lettres provinciales'in 11. cildine bakınız.
3 Müslümanlıkta da öyledir. Allah'ın af ve merhameti bir sonsuz, ucu bucağı olmayan engin bir denize benzetilebilir. Af ve bağışlayıcılığı sonsuz bir Allah ise, hırsızların, canilerin, haydutların, zalimlerin vb. çok fazla işlerine gelen bir Allah'tır.
4 Bkz. 2. dipnot.