Sağduyu Tanrısızlığın İlmihali/Allah'a Atfedilen Her Şeyi Bilme, Allah'ın Cezalandıracağı Suçlu İnsanlara, Tanrısallığın Gaddarlığından Şikâyet Etmeleri Hakkını Verir

Allah'a, ezeli bilim, başka bir deyişle dünyada olacak şeylerin tümünü önceden görmek veya bilmek gücü atfedilir. Ancak bu önceden bilme, ona ne şan ve büyüklük nedeni olabilir, ne de insanların haklı olarak yöneltebilecekleri paylama ve eleştirilerden onu kurtarabilir. Eğer Allah geleceğe ait olayları önceden bilmek gücüne sahipse, mutluluk tahsis ettiği yarattıklarının düşüşünü önceden görmesi gerekli değil midir? Fermanlarında yarattıklarının bu düşüşüne izin vermeyi tasarlamış idiyse, kuşkusuz, bu tasarlama bu düşüşün (bu günah işlemenin) olmasını istemiş olduğundandır. Böyle olmasaydı, bu düşüş, temiz yoldan bu sapma asla olmazdı. Eğer yarattıklarının günahları, itaatsizlikleri hakkında Allah'ın önceden bilgisi zorunlu ya da kaçınılmaz olmasaydı, suçluları cezalandırmaya Allah'ın kendi adaleti tarafından mecbur edildiği varsayılabilirdi. Ancak Allah her şeyi olmadan önce görmek yetisine ve her şeyi önceden değerlendirmek ve düzenlemek gücüne sahip olduğundan, kendi kendine zalim kanunlar kabul ettirmemek kendi elinde değil miydi? Ya da hiç olmazsa cezalandıracağı ve mutsuz edebileceği yaratıklar yaratmamakta, yeni bir kanunla kendisini serbest kılamaz mıydı? Önceden bilmesinin eseri olarak, sonraki bir yasayı mutluluğa ayırmasının onun için ne önemi vardır? İradelerinin düzenlenmesi mutsuz yaratıklarının durumunda bir şey değiştirir mi? Kendilerini gözyaşları içinde bıraktığı için, adaletinin kendisini er geç cezalandırmak zorunda bırakacağını pekâlâ bildiği yaratıkları başlangıçta yokluktan çekip çıkaran Allah'larından, mutsuzlar, yine şikâyette haklı olmazlar mı?1

1 Neyledim ki ademde ben oldum
   Bu cezayı tevellüde şayan!
   (A.C., Lâhdi Masumiyet.)