Sürücü
Gidiyorduk: Kar üstünde bir incecik çığırdan;
Gidiyorduk: İri buzlar sarkıtmıştı her saçak;
Gidiyorduk: Ben hayvanın üzerinde, o yayan;
Gidiyorduk: Ben giyimli, o zavallı yalnayak.
Sefilciğin yırtık pırtık bir uruba sırtında;
Görünüyor gibi idi vücudunun her yeri.
O çatlamış, mosmor olmuş dudakları altında
Birbirine vuruyordu beyaz, güzel dişleri.
— Oğlum, her bir seferinde sen kaç para alırsın?
— Bir metelik.
— Evin nerde? Kimin kimsen var mıdır?...
— Ne evim var, ne kimsem var...
— Gece nerde kalırsın?
— Ahırdaki gübrelikte... Sıcak olur, ısıtır.
Ey kimsesiz, sefil çocuk! ben seksen yıl yaşasam
Bu acıklı sözlerini hiç bir vakit unutmam...
Kim bilir ki bu akşam da böyle bir kış gününde,
Sana karşı duvar olan hangi ahır önünde
Aç ve çıplak bir dilenci gibi titrer durursun?
Ellerini: «Açın!» diye hangi taşa vurursun?...
Ah, bu acı hallerini düşündükçe senin ben,
Soğuk bir şey duyar gibi oluyorum içimden.
Ateşleri beyaz küllü mangalımın başında
Vücuduma kar yağıyor gibi bir şey olmada;
İşte ben de senin gibi titremeye başladım.
Donuyorum, çekiliyor her yerimden hayatım!...
Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:
- Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
- Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
- 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
- İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.