Sâkin bir akşamın tütuk-i erguvânını
Yırtarken ihtiraz ile dest-i siyâh-ı şeb,
Duşunda bir günün yükü, bir zıll-ı pür tâb
Sevk eyliyor ufuklara pây-i girânmı.
 
Tâ nokta-yi gurûba yakın mâi bir sehâb
Ateşli gamzelerle süzer âşiyânları;
Gûya bütün kucaklamak ister cihânları
Yorgun kanatlarıyle uzaktan bir âsiyâb.
 
Nâlende bir kaval sesi etrafı inletir;
Nâlende bir sürûd ile bâd-i garîb-i şâm
Estikçe, gölde titreşir emvâc-ı pür-garâm...
 
Akşam, hayâtımın şu sükûnetli hâlidir:
Nâlende bir sürûd ile bir yâd-ı pür hazen
Ba'zan olur buhayre-yi kalbimde mevc-zen.