Pür Hüzn ü Heves

Pür Hüzn ü Heves

Ben şâ'ir olaydım sana, ey yâr-ı dilârâm
Hemşire-i ruhun gibi sözler getirirdim;
Bulsam sana lâyık yeni bir rişte-i ilhâm
Her beytime bir hissimi baglar da verirdim.

Veznim sesin olsaydı, neşîdemde bulurdum
Şi'rin daha hiç duymadıgı lahn-ı amîki;
Yâdımda kalan sözlerini yazmış olurdum
Yazsan sana şâyeste olan nazm-ı rakîki.

Şehbâl-i hayalinde gelen bir yeni fikre
Ruhumda olan eski sa'adetleri kattım;
Bir raks-ı heves vermek ümidiyle bu şi're
Âlâmımı, ekdârımı hep bir yana attım.

Ömründen ayırdım sana bir hisse-i handân;
Ettim bu küçük nazma iâre yeni bir ruh;
Lâkin dil-i elfâzıma dikkatle bakarsan
Her sözde görürsün yine bir nazra-i mecrûh.

Mânâsı hep âsûde, hep elfâzı remîde,
Kuylar gibi perende, çiçekler gibi sâbit...
Bilmem ne için oldu bu âvâre neşîde
Gündüz gibi pür velvele, akşam gibi sâkit?

Hep bir emel-i aşk u perestişle perîşan,
Benden sana gitsin bütün elhân ile ezhâr;
Etsin benim efgân-ı hayatım seni handan,
Senden bana gelsin bütün âlâm ile ekdâr.

Mazrûf-ı tebessüm gibidir ettigin âzâr,
Her cevrine gûyâ karışır girye-i şefkat:
Eyler bana mâhiyyet-i bîmislini ihtâr
Rûhûmda uçan mest ü muattar bir eziyyet,

Bir mâî gözün var ki niyâz-ı nigehiyle
Kadir bana ettirmege her kîni ferâmûş;
Bir tatlı sesin var ki olur nâza vesîle
Hem zemzeme-i hiddeti, hem durması hâmûş.

Sen bir asabî hiddet ile söyleniyorken
Okşar beni bir gizli temennî-i tekerrür;
Nâlân-ı terennüm görünen serzenişinden
Kalbimde dogar gizlice bir hiss-i teşekkür

Bak, ben yine bir dem'a-i mahzûnemi sildim;
Her cürmüme ragmen yine sen bence emelsin;
Her cürmüme ragmen seni ben afvedebildim,
Sen çünkü muâşık, mütehassis ve güzelsin!

Cenab Şahabeddin