ON PARA VER

— Beyefendi, çoluğunun, çocuğunun başıyçin
On paracık sadaka ver; ihtiyarı sevindir.
— Öf, usandık bu dilenci sürüsünden, bütün gün.
Allah versin!
— Elim tutmaz, gözüm görmez, alildir!
— Allah versin...

Allah versin, yalan değil, pek gerçek.
Evet, Allah bu âlemde büyük, küçük herkese
İstediği şeyleri hep, çalışırsa verecek;
Lâkin onun eli tutmaz, yahut gözü görmezse,
O bir çuval kemik gibi sürüklenir durursa,
Süprüntülü kaldırımlar, keskin taşlar, duvarlar
Her gün onu düşürürse, ona yumruk vurursa...
Sorarım ki bu sakatçık ne iş görür, ne yapar?...

Toprak ondan nesi varsa esirger:
«Sen değilsin benim için ter döken;
Açlığından her ne olsan, gebersen,
İşte her şey, fakat sana vermem.» der.

İnsan onu iter, kakar, azarlar;
Hiç demez ki: «Bu mahluk da insandır,
Bu kalbi de acı sözler sızlatır,
Bunda dahi her ruh gibi bir ruh var.»

On para ver, bir düşmüşe el uzat;
Sağlamlara: «Yardım!» diyor bir sakat;
Zenginlikten hak istiyor yoksulluk.

On para ver, her gün gibi bugün de,
Çörden çöpten bir kulübe önünde
Ah, kim bilir, bekleşiyor kaç çocuk?...

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.