Bugünlerde Anadolu’da serzede-i zuhûr olan ahvâl ve harekâtın safahatı, mahallerinden vürûd eden telgrafnamelerde vâsıl-ı sem’-i ıttılâımız olmuştur. Bu hâl-i esef-iştimal İzmir işgali ile ânı takip eden vakayi-i fecianın ve Anadolu Vilâyât-ı Şarkiye mukadderâtı hakkında işâa edilen rivâyâtın efkâr-ı ahalide hâsıl eylediği tesirât neticesi olup vukuât ve şâyiât-ı mezkûreden bi’l-cümle efrâd-ı ahalimizle beraber kalbimizde husûle gelen tesirât pek amîk, hukuk-ı devlet ve milletin sıyâneti emrinde sarf-ı mâ-hasal-ı gayret etmek cümlemiz için pek tabii ise de şu ân-ı mühimde hükümet ve millete terettüb eden vazife teşebbüsât-ı ma’kule-i siyasiye ve ittihâd-ı ârâ-yı umumiye ile muhafaza-i hukuka çalışmaktan ibarettir. Hükümetimizin takip ettiği siyaset neticesinde İzmir fecâyii Avrupa düvel ve milel-i mütemeddinesinin nazar-ı dikkat ve meveddetini celp ile mahalline bir heyet-i mahsusa i’zam ve bî-tarafâne tahkikata ibtidâr olunarak enzâr-ı medeniyette hakkımız tezâhür etmekte bulunduğu ve Anadolu Vilâyât-ı Şarkıyesi’ne dair olan rivâyât ve şâyiâta karşı da hükümetçe her türlü teşebbüsâttan hâli kalınmayıp zaten vahdet-i milliyemizi ihlâl edecek karar ve teklif olmadığı halde dahil-i memâlikte asayiş ve inzibatı sektedar ve nüfûz-ı hükümeti haleldar eyleyecek her gûna hareket ve efrâd-ı millet beyninde tefrîka ve şikakı müeddi olacak her türlü teşebbüsât devletimizin menâfi-i esasiye ve hayatiyesiyle kabil-i telif değildir. Bazı kimseler tarafından memleketin vaziyet-i hususiyesi tebdil ve güya ahali ile hükümet arasında muhalefet vücûdu ilân edilerek hakkımızda Avrupa efkâr-ı umumiyesinin taglît kılınması menâfi-i âliye-i memleketi külliyen rahnedar edeceği gibi bi’l-vücûh şâyân-ı teessüf olan bu hal şerâit-i kanuniye dairesinde bir an evvel icrasını arzu eylediğimiz intihâbatı da dûçâr-ı teehhür ederek sulhün takarrüb etmekte bulunduğu bir sırada vücûdu lâbüd olan heyet-i meb’ûsanın ictimâını tavik ve bu yüzden hükümetin müşkilâtını tezyid eyleyecektir. Bugün umum efrâd-ı milletimden intizârım, hal ve mevkiin nezaketini bi’t-takdir muhafaza-i sükûn ve itidal ve ahkâm-ı kavânîne ve emr-i hükümete tamamî-i ittibâ ile memleketin intizam ve asayişini muhil hareketten ictinâb eylemek ve bu suretle karîben sulh müzakeresine davet olunacak Osmanlı murahhasları konferans muvacehesinde milletle hem-âhenk olarak isbât-ı mevcudiyet edebilmektir. Altı buçuk asırdan beri Avrupa muvazenesinde bir âmil-i mühim olan devletimizin vahdet ve tamamiyetini ve millet-i Osmaniye’nin mevki-i haysiyetini temîn edecek bir sulhe karîben nâiliyetimizi eltaf-ı sübhaniyeden ümit etmekteyim. Düvel-i muazzamanın hissiyât-ı nasfetkârâneleri ve hakikaten gittikçe nüfûz etmekte olan Avrupa ve Amerika efkâr-ı umumiyesinin itidalperverliği de bu ümidimi tevsîk eylemektedir. Hükümetin her türlü müşkilât-ı dahiliyeden masum kalarak takviye ve memleketimizin her tarafında ahkâm-ı kavânîne harfiyen riayetle sunûf-ı tebaamızın mahfûziyet-i hukuku ahass-i âmâlimiz olup heyet-i hükümetimizin de bu bâbda âmâl-i hümâyûnumuzu tamamıyla rehber-i hareket ittihâz edeceğine eminim. Şu efkâr ve âmâl-i hâlisânemizin memâlikimizin her cihetine neşr ü ta’mîmde sadakat ve hamiyetlerinden mutmain olduğum bi’l-cümle efrâd-ı milletimin sem’-i ıttılâına îsâlini irâde ederim.
Mehmet Vahideddin
Mâbeyn-i hümâyûn-ı mülûkâne Başkâtibi Ali Fuat Beyefendi tarafından bugün Bâbıâli’de senâverlerine tevdî ve ta’mîmen devâire ve elviyeye tebliğ kılınmış olan beyanname-i hümâyûnun suret-i münîfesi bâlâya derc olunmakla vilâyet-i celîlelerince dahi nevâhi ve kurâya kadar neşir ve ilânı ile ahkâm-i celîlesinin ber-mantuk-ı ferman-ı hümâyûn-ı şâhâne bi’l-cümle sunûf ve efrâd-ı ahaliye tefhim ve ilânı.
Sadrazam
Damat Ferit