Ankara’da;
|
Dersaadet, 29.10.1922
|
Gayet müstaceldir
Konferansa, Bâbıâli de, Büyük Millet Meclisi de davet olundu. Bâbıâli’nin adem-i icâbeti, devletin altı asrı mütecâviz zamandan beri müesses ve mahfûz olan, bütün âlem-i İslâm’ın alâkadar olduğu hüviyet-i tarihiyesini mahkûm-ı indirâs etmek, Büyük Millet Meclisi’nin adem-i icâbeti ise cihanın müştak ve muntazır olduğu sulhü âkım bırakmaktır. Bu mühim mes’ûliyetleri bi’t-tabi ne Bâbıâli ne Büyük Millet Meclisi kabul ve tahammül eder. Zaten Bâbıâli ile Büyük Millet Meclisi arasında hakikî bir ikilik mutasavver olmadığı ve her türlü ısrar ve tazyike karşı Sevres Muâhedesi’nin adem-i tasdikinde mukavemet ve tesâdüf olunan müşkilât-ı azîmenin iktihâmı ile umûr-ı idârenin tedvîrini ve işgalin taklil-i tesiri hususunda bezl-i makderet ve bu meyânda muvaffakıyât-ı vâkıânın husûlüne bikadri’l-imkân hizmet eden heyetimiz hâkimiyet-i milliyeyi tahkim ve tevsîk suretiyle vahdet-i idâreyi temîn için müzakereye de hazır olduğu halde mesâi-i hayriyenin bir sulh-i nâfi ile semerât-ı siyasiyesini iktitaf hengâmında mücahede-i milletten ayrı kalmayı ve bu sebeple bi’l-ittihâd istihsali mümkün olan menâfi-i âliye-i vatandan cüz’-i lâyetecezzasını bile ifâteyi asla tecvîz etmez. Ayrılık şöyle dursun, en ufak bir muhalefeti dahi revâ görmez. Hatta pay-i âdâyı kat’ ve levs-i istilâyı izâle yolunda seyfen mesâi-i cânsipârâne ve hudâpesendânede bulunanları nefislerine tercih eyler. Binâenaleyh adem-i itilâf sebebiyle devlet ve milletin başına maazallahü tealâ bir musîbet-i uzmâ getirmek ve muâvenet-i maddiye ve müzaheret-i maneviyelerine nâil olduğumuz âlem-i İslâm’ı müteellim etmekten ise menâfi-i âliye-i vatan uğrunda temîn-i vahdet, evvelce vâcib ise bugün farz olmuştur. Şu halde hem istikbâl-i memleket, hem müdafaa-i hukuk-ı vatan hakkında müzakerede bulunulmak üzere Büyük Millet Meclisi’nce tayin olunacak bir zatın talimat-ı mahsusa ile hemen gönderilmesini hassaten temenni ve bu şık tensîb buyurulmadığı halde heyetimizden Ziya Paşa Hazretlerinin oraya gönderileceği beyan ve cevâbının telgrafla bildirilmesi niyaz olunur.
Tevfik