K. O. 12 Hayri ve Şemsettin Beylere
K. O. 13 Erkân-ı Harbiye Reisi Halit Bey’e
Fırka 5. Kumandanı Kenan Bey’e
Fırka 9 K. Halit Bey’e
Fırka 61 Kumandanı Kâzım Bey’e
K. O. 1 Kumandanı Cafer Tayyar Bey’e
Fırka 56 Kumandanı Bekir Sami Bey’e
Ankara Vali Vekili Galip Bey’e
İstanbul’dan Rauf Bey ve sâir rüfekanın verdiği ma’lumâtı ber-vech-i âti arz ediyorum:
“19.2.36’da Sadrazam, Dahiliye Nâzırı, Bahriye Nâzırı, Felâh-ı Vatan Grubu ictimâına geldiler. Sadrazam Kuvâ-yı Milliye’nin aleyhinde idâre-i kelâm etti. Harekât-ı Milli’ye esnasında tayin edilip Ankara’ca kabul edilmeyen kolordu kumandanı ile valinin tekrar Ankara’ya gönderileceğini ilâveten bildirdi. Kuvâ-yı Milliye’nin vaziyeti, hükümetten beklenilen tarz-ı hareket ve Dahiliye Nezareti’nin takip etmesi lâzım olan meslek-i idâre hakkında kendilerine tafsilât verildi. Maateessüf Sadrazam vaziyeti idrâk edecek bir mahiyette görülmediği gibi Dahiliye Nâzırı’nın da İstanbul polis müdürü ile jandarma kumandanının tebdillerine ve ecnebi hükümetlerinin âlet-i icrââtı olan bu makamâtın emin ellere tevdîine dair hiçbir kudretleri olmadığı anlaşıldı. Âciz ve meskeneti ma’lûm olan Müsteşar Keşfi Bey’i Bursa’ya vali yaptığını ve harekât-ı milliyeye muhalefetinden dolayı Diyarbekir’den kaldırılan Faik Ali Bey’i de Dahiliye Müsteşarı tayin ettiğini ilâveten söyledi. Hulâsa netice itibarıyla bu gayr-i müdrik âciz heyetin âmâl-i milliyeye muvâfık hareket edecekleri heyetçe me’mul değildir. Maraş ve havalisinde Kuvâ-yı Milliye’nin fedakârlığı ile Fransızlara tahliye ettirilen mevâkii Fransız matbûatının aleyhimize imâle-i kalem edeceği havfıyla hükümetçe vaz-ı yed edilemeyeceğini ifade ettiler. Pek uzun ve asabî bir şekilde devam eden münakaşat-ı umumiyeden istidlâl olunduğuna nazaran Felâh-ı Vatan İttifakı Heyetince namuslu memurların tayini ve namussuzların tebdili hakkında hükümete hiçbir tesir yapılamayacağı anlaşılmaktadır. Zât-ı şâhâne Hükümet’e Meclis’ten ziyade hâkimdir. Vaziyet-i umumiye-i siyasiyeyi nazar-ı dikkate alarak Kuvâ-yı Milliye serbestî-i harekâtını muhafazada bu şerâitle muztar ve mecbur bulunmaktadır. Meclisin şu günlerdeki hâlet-i ruhiyesine göre bu hükümeti ıskat ile şerâit-i lâzimeyi hâiz millî bir kabinenin mevki-i iktidara getirilmesi de mümkün değildir.”
İşte Meclis ve Hükümet’in vaziyetine dair alınan ma’lumât bâlâya nakledilmiştir. Heyet-i Temsiliye taht-ı işgalde ve muhtelif tesirât-ı ecnebiye tazyikinde bulunan İstanbul’da daha millî ve fedakâr bir hükümetin re’s-i kâra getirilmesindeki müşkilâtı takdir ettiğinden Sadrazam Paşa’nın ma’lûm olan beyannamesine mukabil 17.2.36 tarihindeki ta’mîm ile nokta-i nazarını bütün teşkilâtına ilân etmişti. Vahdet-i milliyenin ihlâli fikriyle yapılacak her teşebbüs ve taarruzu makulât dahilinde akîm bırakmak taht-ı vücûbdadır.. Âmâl-i milliyeye mutabık bir sulh istihsal edilmedikçe Kuvâ-yı Milliye’nin terk-i faaliyet etmesi imkânının mevcut olamayacağı hakkında alâkadârânın tekrar nazar-ı dikkati celp edilmekle beraber vahdet ve tesanüd-i millînin takviye ve idâmesi hususunda herzamandan ziyade mütebassır ve müteyakkız bulunulmasını hassaten ricâ ve temenni eyleriz efendim.
Mustafa Kemal