Nutuk/20. bölüm/Vesika 133

— Yunus Nadi Bey zât-ı devletinizle görüşmek istiyor efendim.

— Harbiye telgrafhanesinde makine başında hazırım.

— Yunus Nadi ve yanında Nâzır Paşa’nın yaveri Cevat Rifat Bey vardır efendim. Nâzır Paşa’yı istediler mi yoksa.

— Kendileriyle şimdi görüşürüz. Yalnız beni telgrafa davet ettikleri zaman Nâzır Paşa istiyor demişlerdi. Davet eden Nâzır Paşa mıdır yoksa zât-ı âlileri mi?

— Nâzır Paşa’nın müsaadesiyle ve yaveri vasıtasıyla Harbiye merkezinden zât-ı devletlerini aradık, bundan galattır efendim.

— Teşekkür ederim buyurun.

Yunus Nadi Bey ile muhabere

İrade-i milliyenin hâkimiyet-i milleti infaz etmesi netice-i meşkûresi olarak meydana gelen takallüb üzerine burada teşekkül eden hükümetle teşkilât-ı milliye arasında aheng-i ittihat husûlünün gecikmeyeceğine hükmetmiş idim. Tahkikatım neticesinde henüz bir iki noktada ihtilâf bulunduğunu anladım. Bu ahengin teehhürü husûlü dahilen ve haricen iyi olmayacağı cihetle bazı ma’rûzâtta bulunmayı vazife addettim. Evvelâ: Bu hükümete dahil bulunan bazı zevâtın mücerred hükümet-i sakıtaya iştiraklerinden dolayı su-i nazarla görülmelerine mahal yoktur. Hükümet-i sakıtanın faal uzuvları Sadrazam, Dahiliye ve Hariciye Nâzırlarından ibaret gibi idi. Diğerlerinin ekseriyetle namuslarından ve vatanperverliklerinden iştibâha mahal olmayarak hatta onların hükümet-i sakıta içinde bulunmaları belki daha ziyade bizim işimize yaramakta idi. Nitekim Abuk Ahmet Paşa ile bendeniz hâl-i temasta idim. Kendisi teşkilât ve harekât-ı milliyeye bütün mevcudiyetiyle merbût olmaktan bir an bile fâriğ kalmamış ve hatta son defa Kabine’nin ıskatında müessir bir âmil rolünü oynamıştır. Zaten bendenizin takdirime göre bu hükümet şimdiki şekilde nihayet sür’atle yapılması kendisince dahi matlûb olan intihâbat-ı teşriiye neticesine kadar devam edebilecek intikal devresi hükümetidir. Bizim de asıl maksadımız olan bu gayenin bir an evvel temînine hâil olacak bir mahzur olmadığı takdirde bizim de olanca himmet ve gayretimizi o ümniyenin temînine hasreylemekliğimiz pek muvâfık olacaktır mütâlaasındayım. Yâr u ağyâr nazarında buhranın temâdi ediyor görünmemesi lâzım gelen bir zamanda yaşadığımız hissi de, o mütâlaayı müeyyit ve müekkiddir. Hükümet-i hâzıra şimdiki şekliyle emel ve metâlib-i milliyenin kâffesini hüsn-i telâkki etmek ve hüsn-i intâcına da sa’y eylemek hususunda en ufak şüpheye mahal vermemektedir. Hususiyle Cemal ve Abuk Paşalar gibi zevâtın hükümette teşkilât-ı milliyenin bir murahhası ve kâfili gibi telâkki olunmalarında tereddüde mahal yoktur. İkinci mesele de:

Eşhâsa taalluk eden kısımdır ki bunda bütün hissiyâtım sizlerle beraber olmakla beraber ben de biraz itidal tavsiyesine cesaret edeceğim. irâde-i milliyenin muvaffakiyet-i azimkârânesi umumen ve pek amîk tesirât husûle getirmiştir. Bu tesirâtın bazılarınca müntakimâne harekât gibi telâkki ve tefsir olunabilecek icrâât ile velev ki en hafif surette şaibedar olmaktan masûn bulundurulması bendenizce mühim bir noktadır. Sukut edenler yalnız maddeten değil manen de sukut etmişlerdir. Onların yeniden ika-ı mazarrat edememeleri taht-ı temînde bulunduruldukça mücazât-ı müterettibelerini kanuna bırakmak teşkilât-ı milliyenin memlekette eskilerinden bambaşka bir devr-i vakar ve adâlet açmakta olduğu fikrini teyid ve takrir eyleyecektir. Millete hıyanet edenlerin cezasız kalmaması hususunda ittifak etmeyecek kimse bulunamaz ve hainliğin cezasız kalmayacağında bendeniz şahsen eminim. Mesele onu da şimdilik kanunun darbe-i tehdit ve te’dîbine havale ediyormuşuz gibi görünmekte maslahat ve menfaat görüyorum. Erkânıyla vuku bulan temaslarımda heyet-i hâzıra-i hükümet teşkilât-ı milliye metâlibinin tamamen icrâ ve infazına azmetmiş olduğu müstebân oluyor.

Harbiye Nâzırı Cemal Paşa bugün neşredilecek beyannamede bu cihetin zaten kâfi derecede musarrah olduğunu ve ancak beyanname lisan-ı resmî-i hükümetle yazıldığına göre her taraf nazar-ı dikkate alınarak derc edilmiş sûrî birkaç kelimeye atf-ı ehemmiyet olunmaması lâzım geldiğini beyan eyledi. Ve bilhassa sadr-ı cedîd heyet-i hükümet her türlü su-i tefehhümü bertaraf edecek bir vaziyetin suret-i kat’iyede temîn-i idâmesi için teşkilât-ı milliye erkânının irâe edeceği bir heyetle doğrudan doğruya temas etmeleri arzu-yı samimîsini izhâr ediyor. Hulâsa hâlen bendenizin en ziyade lâzım addettiğim cihet buhranın gayr-i münhal ve müşevveş bir vaziyette temâdi etmemesinden ibarettir. Bu ciheti acilen temîn edebilirsek pek muvâfık olacaktır. Mütâlaa-i âlilerine intizâren arz-ı ihtiram eylerim.

6.10.35
Yunus Nadi