4 Teşrinievvel 335 tarihli cevâbî telgrafname-i sadaret penâ hîleri muhteviyâtına nazaran Cemiyetimiz Heyet-i Temsiliyesi’nin vuku bulmuş olan ma’rûzât ve tekâlifinin tamamen tasvip ve kabul buyurulmuş olduğu kemal-i şükranla anlaşıldı. Ancak taraf-ı âcizânemizden taahhüt edilmesini talep buyurduğunuz nikat hakkında ber-vech-i âti izâhâtta bulunmaklığımıza müsaade-i samilerini ricâ ederiz: Hükümetin rehber-i harekâtının ahkâm-ı kanuniyeye tamamen riayet olması tabii olup heyet-i âcizânemizce de bunun tecellisini temîn etmek yegâne gayedir. Son zamanda hâdis olan ahvâl-i gayr-i tabiiye ve gayr-i kanuniyenin âmil ve müsebbibi Ferit Paşa Kabinesi idi. Bu husus mezkûr kabinenin sukutuyla heyet-i celîlelerince ahkâm-ı kanuniye dairesinde hareket ve Ferit Paşa Kabinesi tarafından ika’ edilmiş gayr-i meşrû’ ef’âl ve harekât esbâb ve müvellidatının ref’i için icap eden tedâbîr-i kat’iye ittihâz buyurulduğu takdirde bizatihi zâil ve bu yüzden vukuu melhuz mehâzîr ve devamı muhtemel harekâta sebebiyet verilmemiş olur. Cemiyetimizin heyet-i vükelâ-yı hâzıraya ahkâm-ı kanuniye dairesinde her türlü taahhüdât ve müzaherette bulunabilmesi için evvelâ hükümetin meşrû’ ve kanunî olan teşkilât-ı milliyemizi hüsn-i kabul eylediğini sarîh ve kat’î bir lisanla ifade buyurması lâzımdır. Aksi takdirde cemiyetimizle hükümet-i merkeziye arasında emniyet ve samimiyet-i mütekabilenin husûl bulduğu meşkûk kalacak ve bi’n-netice mütebâyin harekât ve teşebbüsâtın zuhûru melhuz bulunacaktır.
Pâyitaht ile Anadolu’yu yekdiğerinden tefrîka heyet-i âcizânemiz ve mümessilleri bulunduğumuz efrâd-ı millet sebebiyet vermiş olmayıp bilakis hükümet-i sâbıkanın Paris Sulh Konferansı’nda vilâyât-ı şarkiyenin bi’t-tamam vâsi bir muhtariyeti hâiz Ermenistan olmak üzere kabulü ve Toros hudud-ı Osmaniye gösterilerek iki üç vilâyetin camia-i Osmaniye haricine bırakılması ve pâyitaht ve vilâyâtımızın ekserî yerlerinde mütareke ahkâmı hilâfına birçok işgallere ve haysiyet ve istiklâl-i devlet ve milleti muhil ahvâle seyirci kalması ve mevcudiyet-i milliyesini muhafaza azm-i dindarânesiyle hukuk-ı mukaddesesini müdafaaya kıyâm eden Kongre azasının eşkıya çetesi gibi tenkîli maksadıyla Mamuretülaziz vilâyetinde birtakım eşkıya cem’ine bi’t-tevessül Sivas ve Mamuretülâziz vilâyetleri ahalisi arasında mukatele esbâbını ihzâr emrini veren hükümet-i sâbıkanın icrââtı gayr-i meşrû’ası olmuştur. Aksâm-ı memâlik-i Osmaniye’nin işgali tehlikesine gelince, teşkilât-ı milliye izhâr-ı mevcudiyet eylediği günden beri hiçbir işgal vâki olmadığı gibi bilakis Ferit Paşa Kabinesi’nin müsamaha ve seyyiâtı neticesi olmak üzere ahkâm-ı mütarekeye mugayir olarak işgal edilen Merzifon ve Samsun gibi yerlerimiz tahliye edilmiştir. Binâenaleyh vahdet-i mülkiyeyi heyet-i âcizânemiz değil, hükümet-i sâbıkanın ihlâl eylediği müstağni-i arz u beyandır, tarafımızdan hiçbir daire-i resmiye işgal edilmemiş olduğundan gayr-i vâki bir halin tashihi gayr-i vâriddir. Ecânib ile vâki olan münasebatımız bir şekl-i siyasî-i resmîde olmayıp Kuvâ-yı Milliye’miz aleyhinde hükümet-i sâbıkanın neşriyat-ı vâkıâsının sıhhat veya adem-i sıhhatini tahkik zımnında gelen ve pâyitahtta milletin itimâdına mazhar Kuvâ-yı Milliye’ye müstenid meşrû’ bir hükümet göremeyen Düvel-i ltilâfiye’nin nezdimize ba’s eyledikleri birtakım memûrîn-i siyasiyeleriyle vâki olan temaslardan ibaret olup gayesi âmâl-i milliyeyi teşkilât-ı milliyenin vüs’at ve kudretini, irâde-i milliyenin şümûl ve kat’iyetini yakînen onlara ibrâz ve irâe ile milletimiz hakkında celb-i hürmet ve itimâdı temîne inhisar etmiştir ki bu da Sulh Konferansı’nda mukadderât-ı millet hakkında muzır değil, bilakis birçok netâyic-i müfîde istihsal edeceği âzâde-i şekk ü şüphedir. Meb’ûsan intihâbatı hakkında hükümet-i sâbıkanın verdiği evâmir-i zâhire dairesinde hareket eden hükümetler henüz defâtir-i esasiyeyi bile tanzime yeni başlamış olduklarından intihâbatta ahalinin hürriyetine tecavüz ve müdahale şimdiye kadar maddeten gayr-i kabil olduğu gibi Cemiyetimiz bir fırka-i siyasiye olmadığından ihtirâsât-ı siyasiyeden bi’t-tamam berî bulunacağını ve intihâbatta kat’iyen ahalinin ictihad ve hürriyet-i vicdaniyesine müdahale etmeyeceğini bi’d-defaat beyannameleriyle esasen ilân eylemiştir. Muâmelât-ı hükümete îrâs edilen sekte ancak muhhaberât-ı resmiyenin inkıtaıdır ki bu da milletin eb-i müşfik ve ekremi bulunan pâdişâhına ma’rûzât ve istirhamatım takdime mâni teşkiliyle pâdişâh ve efrâd-ı millet arasında bir sedd-i hâil teşkil eden Ferit Paşa Kabinesi’nin harekât-ı nâ-meşrû’asının netâyic-i zaruriyesindendir.
Şu noktaya da kemâl-i ehemmiyet ve ciddiyetle nazar-ı dikkat- i fahametpenâhilerini celbe mecburuz ki beyânât-ı samilerinde memleketimizde usûl-i meşrûtiyet icabınca hâkimiyet-i milliye câri bulunduğu mezkûr ise de feshinden itibaren Meclisi Meb’ûsan’ın dört ay zarfında ictimâı Kanun-ı Esasî’mizin ahkâm-ı sarîhasından iken bugüne kadar intihâbatın defâtir-i esasiyesi bile tanzim edilmemiştir. Muhtac-ı izah olmadığı vechile dört ay zarfında ictimâı bir mecburiyet-i kanuniye tahtında bulunan Meclis-i Millî’nin şu ana kadar adem-i ictimâı Ferit Paşa Kabinesi’nin açıktan açığa meşrûtiyete bir darbesini ve Kanun-ı Esasî’ye bir tecavüz-i kat’îsini teşkil eder ve Kanun-ı Ceza’nın madde-i mahsusuna tevfîkan bir cinayet addedilerek müsebbibleri hakkında ahkâm-ı kanuniyenin tamamî-i tatbiki hâkimiyet-i milliyeyi kabul ve ahkâm-ı kanuniyenin tatbikini kendisi için bir vazife-i kanuniye addedecek her hükümet-i meşrû’anın ilk vazife-i mukaddesesidir.
Ferit Paşa Kabinesi’nin tevlîd eylemiş bulunduğu bugünkü vaziyet-i gayr-i tabiiyenin adem-i tekerrürü için ilk ma’rûzâtımızda serdine müsaade istirham eylediğimiz âtideki tekâlifin hüsn-i telâkki ve tatbikini temenni eyleriz:
- Meşrû’ ve kanunî olan teşkilât ve teşebbüsât-ı milliyemiz bazı bedhâhân ve bilhassa Ferit Paşa Kabinesi tarafından Bolşeviklik veya İttihatçılık mahiyetinde su-i tefsir ve bu yüzden memleketimiz dahilinde şûriş olduğu ta’mîm ve işâa edilmişti. Bugün millet arasında nifak ve şikak olduğu zehâbında bulunulduğu anlaşılmıştır. Bu şâyialar kat’iyen gayr-i vâriddir. Bilakis memleketimizde her zamandan ziyade asayiş ve huzur olup millet dahi bir kütle-i müttehide halindedir. Bu hakayık bütün cihan nazarında sâbittir. Hükümet-i merkeziye için pek büyük bir kuvve-i maneviye ve bir nokta-i istinâd ehemmiyetinde bulunan bu vaziyete rağmen Ferit Paşa Kabinesi tâ son zamana kadar Anadolu ahvâlini müşevveş ve mûcib-i endişe göstererek milletin cihan nazarında iktisâba başladığı itibar-ı medenîyi izâleye çalışmaktan hâli kalmadı. Binâenaleyh bugün tekmil Anadolu’nun hükümet-i cedîdeden beklediği ilk iş milletin yekvücûd olup sükûn içinde hukuk-ı meşrû’asının müdafaasına çalıştığını ve memleketin hiçbir tarafında muhill-i asayiş hiçbir hal ve hareket mevcut olmadığını ve hususiyle âmâl-i milliyenin tamamıyla haklı ve meşrû’ olduğunu resmî bir beyanname ile cihan efkâr-ı umumiyesine ilân etmektir. Bu suretle milletin teşkil ettiği vahdet-i umumiyeye hükümet de iltihak ederek hiçbir kuvve-i siyasiyemiz bu mübeccel cereyânın haricinde kalmamış olacaktır.
- Hükümet-i sakıtanın tahrikât-ı ihanetkârânesine alet olarak ahaliyiteslîh ve mukateleye sevk eden birtakım rüesâ-yı memurînin mahkeme-i âidesine tevdîi ve harekât-ı meşrû’a-i milliyeye mümânaat ve hıyanet eden bazı vülât-ı sâbıkanın da hizmet-i devlette istihdam olunmamaları ve mahzâ hukuk-ı kanuniye-i milliyeye müzaharet ettiklerinden dolayı azledilenlerin de memuriyetlerine iadeleriyle hak ve adâletin yerine getirilmesi talep ve ricâ olunur.
- Ordunun maneviyatı üzerinde su-i tesir icrâ eden, Harbiye Nezareti’ni âtıl ve gayr-i kadir bir hale getiren iade-i rütbeleri Meclis-i Millî’nin tasdikine iktirân etmemiş olan ve yegâne sebeb-i istihdamları da birtakım esbâb ve mülâhazât-ı sakime-i siyasiyeden ibaret bulunan mütekaidînin derhal asıllarına ircâ’ıyla mühim ve mutena makamât-ı askeriyenin ehil ellere tevdîini ordunun ve devletin selâmeti namına arz ve teklif ederiz.
- Anâsır-ı Islâmiye’yi bir biriyle mukateleye sevk edip milletin harekât-ı meşrû’asını işkâl etmek üzere hükümet-i sâbıkanın vermiş olduğu gayr-i kanunî evâmir-i hainâneyi ait oldukları eşhâsa tebliğ eden, ordunun esrarını muhtevi şifreli muhhaberât-ı askeriyeyi çaldırmak için tertibât ittihâzından ve bilhassa Posta Telgraf Müdüriyet-i Umumiyesi’nde bir hafiye ve casus teşkilâtı vücuda getirmekten çekinmeyen ve bu suretle muhhaberât-ı resmiyenin mahremiyet ve kudsiyet-i kanuniyesini ihlâl eden nuzzâr-ı sâbıkadan Ali Kemal ve Âdil Beylerle Süleyman Şefik Paşa’nın Meclis küşâdında Divan-ı Âli’ye tevdî edilmek üzere hiçbir tarafa firârlarına meydan verilmemesi ve bilhassa Posta ve Telgraf Müdir-i Umumîsi Refik Halid Bey’in derhal tevkifiyle mahkeme-i âidesine tevdîini kanunun masûniyeti ve hukuk-ı milliyenin kudsiyeti namına talep ederiz.
- Gerek İstanbul ve gerekse taşrada harekât-ı meşrû’a-i milliyeye iştirak etmiş veya harekât-ı mezkûreyi tervîc eylemiş olanlar aleyhinde hükümet-i sakıta tarafından başlanılmış olan takibat ve tazyikat-ı keyfiyeye nihayet verilmesi kanuna istinâden ve kemâl-i ehemmiyetle talep ve ricâ olunur.
- Bidayette İtilâf Hükûmâtı’nın sırf kendi askerî nokta-i nazarlarından vaz’ u ikamesi teklif ve Hükümet-i Osmaniye tarafından deruhde olunan Dersaadet matbûat sansürünün birçok sebep ve bahanelerle evvelâ İtilâf kontrolü ve bi’l-âhire mezkûr Mütelifîn tarafından kable’t-tab’ı sansüre iştirak edilmesi suretindeki müdâhalât ile nüfûz-ı hükümetin zevâli ve sâbık kabinenin de bu ecnebi kuvvetinden nâmeşrû’ istifadesi yüzünden bugün matbûat milletin âmâl-i meşrû’asını izhâr ve hukuk-ı mukaddesesini müdafaa edemeyecek bir hâl-i elîme gelmiş ve bunun bütün mes’ûliyet-i maddiye ve maneviyesi hükümetin dûş-ı tahammülüne yüklenmiştir. Binâenaleyh Osmanlı Hükümeti’nce Kanun-ı Esasî’ye mugayir olan bu hale resmen bir nihayet verilmesini ve şayet Düvel-i itilâfiye tarafından kendi nokta-i nazarından askerî sansüre devamda ısrar olunacak olursa bu sansürün Hükümet-i Osmaniye Matbûat-ı Umumiye Müdüriyeti’nin murakabe-i kat’iyesi altında olmak üzere hutût-ı esasiyesi muayyen ve Dersaadet matbûatınca ma’lûm şerâit dairesinde Mütelifîn tarafından icrasına müsaade ile Hükümet-i Osmaniye’nin efkâr-ı umumiye-i millet karşısında sansür mes’ûliyetinden tahlîsini arz ve teklif eyleriz. Ma’rûzât ve tekâlif-i mesrûdeye milleti tatmîn edecek cevâb-ı sarîh ve muvâfık ita buyurulacağı zamana kadar temîn-i makasid-i milliye için milletçe ittihâz edilmiş olan tedâbîr-i fiiliyeye kemakân devamı zaruretinde kalınacağını bi’l-cümle vilâyât ve müstakil elviye ile mülhakatından aldığımız kararlar üzerine kemâl-i kat’iyetle arz eyleriz.
Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi namına
Mustafa Kemal