C: Bütün beyânâtınızı kemâl-i itidal ile dinledim. Maksad-ı umumînin ulviyet ve meşrû’iyeti muhakkak ve müsellem olunca istihsal-i netâyic için tevhîd-i kuvâ ve teşrik-i mesâi tabii ve her türlü mevâniin ref’ ü izâlesi sehîl olur. Bütün Anadolu’nun yek-vücûd ve beş kolordunun yek-pare olarak müştereken temîn-i hayat-ı devlet ve millet için başladıkları ve âsâr-ı nâfiası iktitaf olunmakta bulunan bir emr-i hayırda İzmit gibi melce-i vatanperverân olan bir şehirde ne asker, ne memur ve ne de herhangi bir vatanperverin hariç kalmasını zaten tasavvur etmiyoruz. Bu bâbda fazla izâhât ve istîzâhata lüzum kalmadığı kanaatiyle yarınki Cuma namazı ictimâına kadar intizâr eylemeyi münasip görüyoruz. Zât-ı âlinizi fena nazarla gördüğüm hakkındaki zan doğru değildir. Çünkü vicdanımız muztarib olmaksızın verebileceğimiz hükümler ancak netâyic-i fiiliyeye muallâktır efendim.
Suat Bey’e
Mustafa Kemal