Nutuk/17. bölüm/Hilâfetin, Şer'iye ve Evkaf Vekâletlerinin lağvı ve tedrisatın tevhîdi kararı

Bu muhabereden sonra harp oyunu münasebetiyle İsmet Paşa ve Müdafaa-i Milliye Vekili bulunan Kâzım Paşa da İzmir’e gelmişlerdi. Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa da zaten orada bulunuyordu. Hilâfetin ilgası lüzumunda kanaatlerimiz mutabık idi. Aynı zamanda Şer’iye ve Evkaf Vekâleti’ni de ilga ve tedrisatı tevhit eylemek kararında idik.

1924 senesi Mart’ının birinci günü Meclis’in tarafımdan küşâdı icap ediyordu.

23 Şubat 1924 günü Ankara’ya avdet etmiş idik. Orada da icap eden zevâtı, kararımdan haberdâr ettim.

Meclis’te, bütçe müzakeresi devam ediyordu. Hanedan tahsisatı ve Şer’iye ve Evkaf Vekâleti bütçeleri üzerinde, tevakkuf edilmek lâzımdı. Arkadaşlar, maksada müteveccih beyânât ve tenkidâta başladılar. Müzakere ve münakaşa idâme ettirildi. 1 Mart günü, Büyük Millet Meclisi’nin beşinci mesâi senesi münasebetiyle verdiğim nutukta, şu üç noktaya suret-i mahsusada işaret ettim:

“1– Millet, Cumhuriyet’in hâlen ve âtiyen bi’l-cümle taarruzattan kat’iyen ve ebediyen masûn bulundurulmasını talep etmektedir. Milletin talebi, Cumhuriyet’in mücerreb ve müsbet olan kâffe-i esâsâta bir an evvel ve tamamen ibtina ettirilmesi suretinde ifade olunabilir.”

“2– Milletin ârâ-yı umumiyesinde tespit olunan terbiye ve tedrisatın tevhîdi umdesinin bilâ-ifâte-i ân tatbiki lüzumunu müşahede ediyoruz.”

“3– ... Diyanet-i İslâmiye’yi, asırlardan beri müteamil olduğu vechile bir vasıta-i siyaset mevkiinden tenzih ve ilâ etmek elzem olduğu hakikatini de müşahede ediyoruz.”

2 Mart günü, Fırka Grubu ictimâ ettirildi. İşaret ettiğim, bu üç mesele, mevzu-i bahis ve müzakere edildi. Esaslar üzerinde anlaşıldı. 3 Mart günü, Meclis’in birinci celsesinde, evrak-ı vâride meyânında şu takrirler okundu:

1– Hilâfetin ilgasına ve Hanedan-ı Osmanî’nin Türkiye haricine çıkarılmasına dair Şeyh Saffet Efendi ile elli refîkinin teklif-i kanunîsi.

2– Şer’iye ve Evkaf, Erkân-ı Harbiye Vekâletlerinin ilgasına dair Siirt Mebusu Halil Hulki Efendi ve elli refîkinin teklif-i kanunîsi.

3– Tevhîd-i tedrisat hakkında Saruhan Mebusu Vasıf Bey ve elli refîkinin takrirleri vârid olmuştur.

Makam-ı riyâsette bulunan Fethi Bey —Efendim! Müteaddit imzalarla gelen bu teklif-i kanunîlerin, derhal müzakeresine dair teklifler vardır. Rey-i âlinize vaz’ edeceğim, dedi ve encümenlere gitmeden, derhal müzakeresini reye koydu ve kabul edildiğini beyan etti.

İlk itiraz, Kastamonu Mebusu Halit Bey tarafından vâki oldu. Müzakerenin cereyânı esnasında, Halit Bey’e bir iki zat daha iltihak etti. Tekliflerin lehinde, uzun beyânâtta bulunan birçok kıymetli hatipler kürsüye çıktılar. Takrir sahiplerinden başka, merhum Seyit Bey’in ve İsmet Paşa’nın ilmî ve mukni hitabeleri her zaman için mütâlaaya şâyândır. Müzakere ve münakaşa beş saat kadar devam etti. Saat 6.45’te müzakere hitam bulduğu zaman, Türkiye Büyük Millet Meclisi, 429, 430 ve 431. kanunlarını çıkarmış bulunuyordu.

Bu kanunlara nazaran “Türkiye Cumhuriyeti’nde, mu â melât-ı nâsa dair olan ahkâmın teşri ve infazı Türkiye Büyük Millet Meclisi ile onun teşkil ettiği hükümete ait” ve “Şer’iye ve Evkaf Vekâleti mülga” oldu.

Türkiye dahilindeki bütün müessesat-ı ilmiye ve tedrisiye... bi’l-cümle medreseler Maarif Vekâleti’ne devir ve raptedildi.

Halife hal’ ve hilâfet makamı lâğvolundu ve mahlu’ halife ve Osmanlı saltanat-ı münderisesi hanedanının bi’l-cümle azası, Türkiye Cumhuriyeti memâliki dahilinde ikamet etmek hakkından ebediyen memnu kılındı.