KUR’AN-I KERİM

Bu kitaptır: Her insana için, dışın öğreten;
Gökte, yerde, tende, canda bir Yaradan sezdiren.
Bu çobandır; Kavalını koy unlara dinleten;
Sürüleri akarsular kıyısında gezdiren!

Bu kitaptır: Her kişiye benlik veren, yol açan;
İnsanlığın sergisine armağanlar astırtan.
Bu çerağdır: Obalara, saraylara nur saçan;
Bir köylünün işlerini tarihlere bastırtan!

Bu kitaptır: Yürekleri iyilikle besleyen.
«El bağına girme!...» diyen, dost yarasın bağlatan.
Bu anadır: Her öksüze «Yavrum !» diye seslenen;
Nice canlar kardeş eden, birbiriyçin ağlatan!...

Bu kitaptır: Akıllara her bir şeyi sordurtan;
«Düşün, sonra inan» diyen, doğru yollar gösteren.
Bu bilgidir Ululuğun yapıların kurdurtan;
Çıplak dağlar yeşilleten. viran köyler şenleten!..

Ey kardeşler, şu küçücük armağanım atmayın!
Bir koncadır, Muhammed’in gül bağından derildi.
Sakın, bunu yapma çiçek demetine katmayın;
Bu şey size özünüzü açmak için verildi!...

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.