Kemal Kılıçdaroğlu'nun 23 Mart 2020'de COVID-19 ile ilgili yaptığı konuşma

Değerli basın mensupları, ekranları başında bizi izleyen saygıdeğer vatandaşlarım, "Covid-19" salgınıyla ilgili olarak basın açıklamama geçmeden önce izninizle şunları söylemek isterim. Kız kardeşimin vefatı nedeniyle arayan, mesaj gönderen herkese şükranlarımı sunuyorum. Taziyelerinin benim için ve ailem için son derece değerli olduğunu bilmelerini isterim.

Değerli basın mensupları, saygıdeğer vatandaşlarım, kabul etmeliyiz ki çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Ülkemiz tüm dünya gibi "Covid-19" salgınına karşı amansız bir mücadele veriyor. Bu mücadelede yaşamını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır diliyorum, tedavileri süren vatandaşlarımıza da acil şifa dileklerimi iletiyorum.

Değerli basın mensupları, sağlık çalışanlarımız, doktorlarımız, hemşirelerimiz, ebelerimiz, hastabakıcılarımız, ambulans şoförlerimiz, hastanede çalışan temizlik görevlilerimiz bu mücadelenin öncüleri, onlara da huzurlarınızda teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.

Bu vesileyle, salgının ilk gününden bu yana, toplumun haber alma hakkını kullanması adına fedakarca görev üstlenen siz değerli basın mensuplarına da ayrıca teşekkür etmeyi bir görev biliyorum.

Sevgili vatandaşlarım;

Bu salgın bizlere tüm önyargılarımızdan arınmamız gerektiğini göstermiştir.

Bu salgın bize, farklılıklarımızı bir kenara bırakarak birlikte hareket etmemiz gerektiğini göstermiştir.

Bu salgın bize, yaşam tarzımız ne olursa olsun hep birlikte dayanışmamız gerektiğini göstermiştir.

Bu salgın bize, ancak herkesin kurallara uyması halinde sağlıklı kalınabileceğini göstermiştir.

Bu salgın bize, bilimsel aklın yol göstericiliğinde tüm sorunların çözülebileceğini de göstermiştir.

Bu salgın bize, bizim tek başına sağlıklı olmamızın bir anlamı olmadığını, karşımızdakinin de sağlıklı olmasının gerektiğini göstermiştir.

Dolayısıyla bu salgın bize, hiç tanımadığımız bir kişinin de sağlığından sorumlu olduğumuzu göstermiştir. Dediğim gibi tüm bunların özeti şudur; dayanışma güzeldir ve güçlendirir. Yardımlaşma güzeldir ve güçlendirir. Dayanışma içinde olacağız, yardımlaşacağız ve bu salgını hep birlikte yeneceğiz.

Bugün siyasi polemik yapmaksızın, siyasi polemiklere yol açmaksızın bazı önerilerimi sizlerle paylaşacağım. Yürütme organının yani siyasi iktidarın yapması gerektiğini düşündüğüm önerilerimi sizlerin huzurunda kamuoyuna açıklayacağım. 13 maddeden oluşuyor önerilerimiz değerli arkadaşlarım.

Madde 1) 5 Şubat 2009 tarihinden buyana toplanmayan ve bir anayasal kurum olan Ekonomik Ve Sosyal Konsey ivedilikle toplanmalı. Bu süreçte konsey çalışmalarını belli aralıklarla sürdürmeli. Konsey toplantısına ilgili tüm taraflar davet edilmeli. Türk Tabipler Birliği, Türk Eczacılar Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, DİSK gibi. Hiç kimse, hiçbir kurum dışlanmamalı.

Madde 2) Sağlık kuruluşlarının ve sağlık personelinin tıbbı ve konaklama ihtiyaçları öncelik ve ivedilikle giderilmeli.

Madde 3) Kamu sağlık kuruluşlarındaki eleman açığı hızla giderilmeli, ayrıca kanun hükmünde kararnameyle görevlerine son verilen ve haklarında kesin hüküm bulunmayan sağlık elemanları yeniden görevlerine iade edilmeli.

Madde 4) Hem salgınla mücadele, hem de milli güvenlik açısından hayati öneme sahip askeri hastaneler süratle yeniden açılmalı.

Madde 5) Salgınla mücadeledemerkezi yönetimle belediyelerin eşgüdüm içinde çalışmalarına azami dikkat edilmeli. İktidar partisinden olmayan belediyelerin sorunu aşmak için gösterdikleri çabalar engellenmemeli.

Bu bağlamda;

a) Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İller Bankasınca belediyelere yapılan ödemelerin bir yıl süreyle hiçbir kesinti yapılmaksızın ödemeleri sağlanmalı. Belediyelerin borçlanma limitleri artırılmalı.

b) Belediyelere ve dağıtım şirketlerine ödenemeyen elektrik, su, doğalgaz faturaları nedeniyle borçlu konutların elektriği, suyu veya doğalgazı kesilmemeli ve faiz işletilmemeli.

Madde 6) Cumhurbaşkanlığı veya Bakanlık kararlarıyla geçici olarak kapatılan işyerlerinde;

a) Esnafın kira harcamaları (AVM’ler hariç) Maliye ve Hazine Bakanlığınca karşılanmalı.

b) Bu işyerlerinde çalışan işçilerin ücretleri (kısa çalışma ödeneğinden yararlananlar hariç) asgari ücret üzerinden ve işyeri kapalı kaldığı sürece İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmalı.

c) Bu işyerlerinde çalışan işçilerin kredi kartı ya da tüketici kredisi borçları bankalar tarafından üç ay süreyle faizsiz ertelenmeli.

Madde 7) Çiftçilerin borçları yeniden yapılandırılarak, bir yıl süreyle faizsiz ertelenmeli.

Madde 8) Milli Eğitim Bakanlığınca okulların zorunlu olarak tatil edilmesi nedeniyle sayıları 100 bini bulan ücretli öğretmenler ile Halk Eğitimde görev yapan ve sayıları 90 bini bulan kursiyer öğretmenler, ücret alamaz duruma düşmüşlerdir. Bu öğretmenlerin mağduriyetlerinin giderilmesi için ivedilikle bir yasal düzenleme yapılmalı.

Madde 9) Küçük ve orta boy işletmelerin bankalardan kredi kullanabilmeleri için TBMM’nden süratle bir “sicil affı” yasası çıkarılmalı.

Madde 10) Salgından en fazla etkilenecek turizm, eğlence, konaklama ve ulaşım gibi sektörlerin banka kredileri yeniden yapılandırılmalı. “Turizm Tanıtma Fonu” ve “Konaklama Vergisi” getiren yasa yürürlükten kaldırılmalı.

Madde 11) Bu süreçte; yoksullar, işsizler sağlıklarıyla uğraşırken, bunların ödeyemedikleri faturaları düşünmemeleri için süratle bir “Aile Yardımları Sigortası” yasası çıkarılmalı, her yoksul aileye asgari 2 bin liralık gelir güvencesi sağlanmalı.

Madde 12) Bu süreçte kendi sağlıklarını tehlikeye atarak, günün 24 saati çalışan sağlık personeline kriz süresince her ay iki maaş tutarında ödeme yapılmalı. Ayrıca sağlık personelinin uzun süredir beklediği “sağlıkta şiddeti önleme yasası” da ivedilikle çıkarılmalı.

Madde 13) Kamu özel işbirliğiyle yaptırılan yol, tünel, köprü, şehir hastaneleri ve havaalanlarının müteahhitlerine bütçeden yapılan Hazine garantili ödemeler bir yıl süreyle ertelenmeli ve garantiler Türk Lirasına çevrilmeli.

Evet değerli arkadaşlarım 13 maddeden oluşan bir öneri paketi. Özü şudur: “Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.” Özünü oluşturan budur. Yoksullara, işsizlere, işini kaybedenlere sosyal devletin babalık yapması ve sahip çıkmasıdır. Dolayısıyla, Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesi olacaksa süreci böyle başlatmamız gerekiyor.

13 öneriyi milletimizin ve yürütme organının takdirine sunuyoruz.

Değerli basın mensupları, bir çağrıyı da işverenlere yapmak isterim. TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD ve TESK yöneticilerine ve üyelerine sesleniyorum: Bu süreçte faaliyetlerine ara veren hiçbir işletme, çalışanlarının iş akdine son vermemelidir.

Değerli basın mensupları, sözlerime burada son verirken bir kez daha ifade etmek istiyorum ki, aklın ve bilimin ışığında hep birlikte başaracağız. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum değerli basın mensupları.

Kaynak: "CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN "COVİD-19" GÜNDEMLİ BASIN TOPLANTISI (23 MART 2020)". chp.org.tr. 23 Mart 2020. Erişim tarihi: 2020-10-04. 
Telif durumu: