Kânûn-ı Esâsî/7 Zilhicce 1293 Tarihli Kânûn-ı Esâsînin Bazı Mevadd-ı Muaddelesine Dair Kanun
Kânûn-ı Esâsî'nin lüzum-ı ta'diline Meclis-i Meb'usan'ca sülüsan-ı ekseriyetle karar verilip ve mevadd-ı muaddelesi bend bend yine sülüsan-ı ekseriyetle kabul olunup lâyiha-yı kanuniye şeklinde Meclis-i Âyân'a tevdi kılınmış ve Meclis-i Âyân'ca dahi Kânûn-ı Esâsî'nin lüzum-ı ta'diline sülüsan-ı ekseriyetle karar verilelerek lâyıha-yı kanuniyesi encümen-i mahsusuna havale olunmuş idi. Ancak devre-i ictimaiyenin ahiri olmak ve Meslis-i Meb'usan'dan tevdi olunan levayıh-ı kanuniye tekessür etmek sebebiyle Kânûn-ı Esâsî'nin baştan başa tedkikatma vakit müsait olamamış ve meşrutiyeti idare ve hakimiyet-i millîyenin teeyyüdü iiçin kanun-ı mezkûr mevaddmm en mühim ve müstacel olanlarının tedkiki ve mübhem ve nakıs görünenlerin tavzih ve ikmali ile işbu devre-i ictimaiyyeye ait kavanin sırasında ilân olunması kavaid-i meşrutiyetin cidden ve fiilen teessüs ettiğini enzar-i âmmede isbat etmek için elzem görülmüş ve mevadd-ı sairenin tedkikatı devre-i ictimaiye-i âtiyeye bırakılmıştır. Her iki heyetde ta'dilen kabulüne karar verilen üçüncü, altıncı, yedinci, onuncu, onikinci, yirmiyedinci, yirmisekizinci, yirmidokuzuncu, otuzuncu, otuzbeşinci, otuzaltıncı, otuzsekizinci, kırküçüncü, kırkdördüncü, elliüçüncü, ellidördüncü, yetmişaltıncı; yetmişyedinci, sekseninci, yüzonüçüncü ve yüzonsekizinci maddeleri asılları ile suret-i muaddelelerini havi lâyıha-yı kanuniye leffen takdim kılınmış ve yüzondokuzuncu madde tayyedelmiş ve yeniden üç madde ilâve ilunup Kânûn-ı Esâsî'nin tedkikat ve tâdilatı ikmal olundukta fasl-ı mahsuslarına nakl ve derç olunmak üzere mevadd-ı selâse-i mezkûre şimdilik yüzondokuzuncu ve yüzyirminci ve yüzyirmibirinci madde olarak kabul olunmuş ve lâyıha-yı mezkûrenin bilistîzan tasdik-i âliye iktiran ettikten sonra Ceride-i Resmiye ile ilân olunarak mevki-i tatbika vazedilmek üzere kuvve-i icraiyeye tebliği kararlaştırılmıştır.
Üçüncü Madde – Saltanat, Seniyye-i Osmaniye Hilâfet-i Kübrâ-yı İslamiyet'i haiz olarak sülâle-i Âl-i Osman'dan usûl-ı kadimesi vechile ekber evlâda aittir. Zat-ı hazret-i padişah-i hin-i cülûslarında Meclis-i Umûmîde ve Meclis müctemi değilse ilk ictimaında şer'i şerif ve Kanu-ı Esasi ahkâmına riayet ve vatan ve millete sadakat edeceğine yemin eder.
Altıncı Madde – Sülale-i Âl-i Osman'ın hukuk-ı hürriye ve emval ve emlâk-i zatiye ve kanun-i mahsus mucibince madamel hayat tahsisat-ı maliyeleri tekâfül-ı umûmî tahtındadır.
Yedinci Madde – Hutbelerde namının zikri ve meskukat darbı, kanun-ı mahsusuna tevfikan rütbe ve menasıb tevcihi, nişan itası sadrıazam ve şeyhülislâmın intihap ve tayini sadrıazamm teşkil ve arz edeceği vükelânın tasdik-i memuriyetleri, icabında vükelânın ale'l-usul azl ve tebdili, kavanin-i umûmîyenin tasdiki ile ilân-ı mer'iveti devair-i hükûmetin muamelâtına ve kavaninin suver-i icraiyesine müteaillik nizamnameler tanzimi, her nevi kavanin tekfili, ahkâm-ı şeriye ve kanuniyenin muhafaza ve icrası, eyalât-ı mümtazenin şerait-i imtiyaziyelerine tevfikan icrayı tevcihatı, kuva-yı berriye ve bahriyenin kumandası, harp ilânı, musalâha akdi, mücazat-ı kanuniyenin tahfif ve affı, Meclis-i Umûmî'nin tasvibi ile afv-ı, umûmî ilânı, Meclis-i Umûmî'nin miadında küşad ve tatili, Meclis-i Umûmî'nin ahval-i fevkalâdede vektinden evvel ictimaa daveti, otuzbeşinci madde mucibince Meclis-i Meb'usan'ın üç ay zarfında intihap olunup ictima etmek şartı ile ve Heyet-i Ayân'ın muvafakati ile lede'liktiza feshi, alelumum muahedat akdi hukuk-ı mukaddese-i padişahîdendir. Ancak sulhe ve ticarete ve terk ve ilhak-ı araziye ve tebaa-i Osmaniye'nin hukuk-ı asliye ve şahsiyesine taaluk eden ve devletçe masarifi mucip olan muahedatın akdinde Meclis-i Umûmî'nin tasdiki şarttır. Meclis-i Umûmî'nin münakid olmadığı zamanda heyet-i vükelânın tebeddülü vukuunda keyfiyet-i tebeddülden mütevellid mesuliyet heyet-i lahikaya ait olacaktır.
Onuncu Madde – Hürriyet-i şahsiye her türlü taarruzdan masundur. Hiç kimse şer' ve kanunun tâyin ettiği sebep ve suretten maada bir bahane ile tevkif ve mücazat olunamaz.
Onikinci Madde – Matbuat kanun dairesinde serbesttir. Hiçbir vechile kable't-tab teftiş ve muayeneye tâbi tutulamaz.
Yirmiyedinci Madde – Mesned-i sadaret ve Meşihat-ı İslâmiye emniyet buyrulan zevata ihale buyrulduğu misillû teşkil-i vükelâya memur olan sadrıazamın tensîb ve arzı ile sair vükelânın memuriyetleri dahi bâ-irâde-i şâhâne icra olunur.
Yirmisekizinci Madde – Meclis-i vükelâ sadrıazamın riyaseti tahdında olarak akdolunup dahilî ve haricî umûr-ı mühimmenin merciidir. Müzakeratından muhtaç-ı tasdik olan kararlar ledelarz irade-i seniye ile icra olunur.
Yirmidokuzuncu Madde – Vükelâdan her biri dairesine ait olan umurdan mezuniyeti tahtında bulunanları usule tevfikan icra ve icrası mezuniyeti tahtında olmayanları sadrıazama inha eder. Sadrıazam dahi o makûle mevaddan müzakereye muhtaç olmayanları doğrudan doğruya ve muhtacı müzakere bulunanları meclis-i vükelâda bade'l müzakere muhtaç-ı tasdik olduğu takdirde arz eder ve muhtaç-ı tasdik olmıyanlar hakkındaki Heyeti vükelâ kararını tebliğ eyler. Bu mesalihin enva' ve derecatı kanun-ı mahsusla tayin olunacaktır. Şeyhülislâm muhtaç-ı müzakere olmayan mevaddı doğrudan doğruya arz eder.
Otuzuncu Madde – Vükelâ hükûmetin siyaset-i umûmîyesinden müştereken ve daire-yi nezaretlerine ait muamelâttan dolayı münferiden Meclis-i Meb'usan'a karşı mesuldürler. Taraf-ı hazret-i padişahîden tasdike muhtaç olan mukarreratın mâmulünbih olması için sadrıazam ile daire-i müteallikası nâzırı taraflarından kararnamelere vaz'-ı imza edilerek kararın mesuliyeti deruhte olunmak ve anların imzası balâsına taraf-ı hazret-i padişahiden dahi vaz'-ı imza buyrulmak şarttır. Heyet-i vükelâca ittihaz olunan kararlar umum vükelânın imzalarını havi olacak ve o imzaların balâsına muhtaç-ı tasdik olduğu takdirde kezalik taraf-ı hazret-i padişahîden vaz'-ı imza buyrulacaktır.
Otuzbeşinci Madde – Vükelâ ile Heyet-i meb'usan arasında ihtilâf vukuunda vükelâ reyinde ısrar edüp de mebusan canibinden katiyen ve mükerreren reddildiği halde vükelâ ya meb'usan'ın kararını kabule veya istifaya mecburdur. İstifa takdirinde yeni gelen heyet-i vükelâ heyet-i sabıkanın fikrinde ısrar eder ve Meclis esbâb-ı mucibe beyanı ile yine red ederse yedinci madde mucibince intihabata başlanılmak üzere zat-ı hazret-i padişahi meclisi feshedebilir fakat heyet-i cedide-i mebusan evvelki heyetin reyinde sebat ve ısrar ederse Meclis-i Meb'usan'ın rey ve kararının kabulü mecbuî olacaktır.
Otuzaltıncı Madde – Meclis-i Umûmîmünakit olmadığı zamanlarda devleti bir muhataradan veyahut emniyet-i umûmîyeyi halelden vikaye için bir zaruret-i mübreme zuhur ettiği ve bu babda vaz'ına lüzum görünecek kanunun müzakeresi için Meclisin celp ve cem'ine vakit müsait olmadığı halde Kanun-ıEsasi ahkâmına mugayir olmamak üzere heyet-i vükelâ tarafından verilen kararlar Heyet-i Meb'usan'ın ictimaiyle verilecek karara kadar ba-irâde-i seniyye muvakkaten kanun hüküm ve kuvvetinde olup ilk ictimada Heyet-i Meb'usan'a tevdi edilmek lâzımdır.
Otuzsekizinci Madde – İstîzah-ı madde için vükelâdan birinin huzuruna Meclis-i Meb'usan'da ekseriyetle karar verilerek davet olundukta ya bizzat bulunarak yahut maiyetindeki rüesayı memurînden birini göndererek irad olunacak suallere cevap verecek yahut lüzum görür ise mesuliyeti üzerine alarak cevabının tehirini talep etmek hakkını haiz olacaktır. Netice-i istizahta Heyet-i Meb'usan'ın ekseriyet-i ârâsı ile hakkında adem-i itimat beyan olunan nazır sakıt olur. Reis-i vükelâ hakkında adem-i itimat beyan olunduğu halde heyeti vükelâ hep birden sükût eder.
Kırküçüncü Madde – Meclis-i Umûmî'nin iki heyeti beher sene Teşrinisani iptidasında bilâ-davet tecemmu eder ve bâ-irade-i seniyye açılır ve Mayıs iptidasında yine bâ-irâde-i seniyye kapanır. Bu heyetlerden biri diğerinin müçtemi bulunmadığı zamanlarda münakit olamaz.
Kırkdördüncü Madde – Zât-ı hazret-i padişahî görülecek lüzum üzerine re'sen yahut meb'usanın ekseriyet-i mutlakası tarafından vuku bulacak taleb-i tahrirîye binaen Meclis-i Umûmî'yi vaktinden evvel açar ve Heyet-i Umûmîye'nin kararı ile veya res'en müddet-i muayene-i ictimai temdit edebilir.
Elliüçüncü Madde – Müceddeden kanun tanzimini veya kavanin-i mevcudeden birinin ta'dilini teklife vükelâ ve âyân ve meb'usan'dan her birinin hakkı vardır. İki meclisten her biri müceddeden veya ta'dilen kaleme aldığı kanun lâyıhalarını diğer heyete gönderir. Orada dahi kabul olunduktan sonra tasdik hazret-i padişahîye arzolunur.
Ellidördüncü Madde – Tanzim olunacak kavanin lâyıhaları Meclis-i Meb'usan ve Âyânca tetkik ve kabul olunarak ledelarz tasdik ile icra-yı ahkâmına irade-i seniyye-i hazret-i padişahî taalluk ederse düstûrülamel olur. Arz olunan kanunlar iki mah zarfında ya tasdik olunur yahut tekrar tetkik edilmek üzere bir kere iade edilir. İade olunan kanunun tekrar müzakeresinde ekseriyet-i sülüsan ile kabul şarttır. Müstaceliyetine karar verilmiş olan kanunlar on gün zarfında ya tasdik veya iade olunur.
Yetmişaltıncı Madde – Meb'uslardan her birine beher sene ictimai için Hazine'den otuz bin kuruş verilecek şehrî beş bin kuruş maaş itibariyle memurîn-i mülkiye nizamına tevfikan azimet ve avdet harcirahı ita kılınacaktır. Müddet-i kanuniyeden fazla ictima vuku bulduğu suretde şehrî beş bin kuruş itibariyle tahsisat-ı munzama verilecektir.
Yetmişyedinci Madde – Heyet-i Meb'usan riyaseti ile birinci ve ikinci reis vekâletlerine heyet tarafından her sene ictimaında ekseriyetle birer zat intibah ve intihab-ı vaki huzur-ı padişahîye arzolunur.
Sekseninci Madde – Masarifat-ı umûmîye muvazene kanununda gösterildiği vechile Heyet-i Meb'usan'da tafsilâtı ile tetkik olunduktan sonra miktarına vükelâ hazır olduğu halde mebusanca karar verilir. Buna karşılık olacak varidatın keyfiyet ve kemiyeti ve suret-i tevzi ve tedariki vükelâ huzuru ile tâyin edilir.
Yüzonüçüncü Madde – Mülkün bir cihetinde ihtilâl zuhur edeceğini müeyyid âsâr ve emarat görüldüğü halde hükûtnet-i seniyyenin o mahalle mahsus olmak üzere muvakkaten idare-i örfiye ilânına hakkı vardır. İdare-i örfiye kavanin ve nizamat-ı mülkiyenin muvakkaten tatilinden ibaret olup idare-i örfiye tahtında bulunan mahallin suret-i idaresi nizam-ı mahsus ile tayin olunacaktır.
Yüzonsekizinci Madde – Elyevm düstûrül-amel bulunan nizamat ve teamül ve adat ileride vazolunacak kavanin ve nizamat ile ta'dil veya ilga olunmadıkça meriyyü'l-icra olacaktır. Kavanin ve nizamatın tanziminde muamelât-ı nâsa erfak ve ihtiyacat-ı zamana evfak ahkâm-ı fıkhiye ve hukukiye ile âdâb ve muamelât esas itihaz kılınacaktır.
119'uncu madde tayyolunmuştur. (Yeniden üç madde ilâve olunup Kânûn-ı Esâsî'nin tetkikat ve tadilatı ikmal olundukta fasl-ı mahsuslarına nakil ve derc-olunmak üzere mevadd-ı selâse-i mezkûre şimdilik yüzondokuz ve yüzyirmi ve yüzyirmibir rakamı ile berveçh-i âti tahrir edilmiştir): Yüzondokuzuncu Madde – Postahanelere mevdu evrak ve mekatib müstantik veya mahkeme kararı olmayınca açılamaz.
Yüzyirminci Madde – Kanun-ı mahsusuna tebaiyet şartı ile Osmanlılar hakk-ı ictimaa maliktir. Devlet-i Osmaniye'nin temamiyet-i mülkiyesini ihlâl ve şekl-i meşrutiyet ve hükûmeti tağyir ve Kânûn-ı Esâsî ahkâmı hilâfında hareket ve anâsır-ı Osmaniye'yi siyaseten tefrik etmek maksatlarından birine hadim veya ahlâk ve âdâb-ı umûmiyeye mugayir cemiyetler teşkili memnu' olduğu gibi ale'lıtlâk hafi cemiyetler teşkili de memnudur.
Yüzyirmibirinci Madde – Heyet-i Âyân müzakeratı alenîdir fakat bir madde-i mühimmeden dolayı müzakerat hafi tutulmak vükelâ canibinden veya Heyet-i Âyân âzasından beş zat tarafından teklif olundukta heyetin ictima ettiği mahal azanın madasından tahliye edilerek teklifi red veya kabul için ekseriyet-i ârâya müracaat olunur.
Meclis-i Mebusan ve Ayân'da kabul olunan işbu lâyihanın kanuniyetini irade eyledim.
(Diğer imzalar)
|
Mehmed Reşad
|
5 Şaban 1327
|
Kaynak: "1876 Kanunu Esasisi". anayasa.gov.tr. 22 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2017. İlk kez Osmanlı İmparatorluğu'nda yayınlanan bu çalışma devletin uluslararası telif anlaşmalarına taraf olmaması sebebiyle kamu malıdır. |