Çeker bî-rahmlar yanında her sâ’at zebân hançer
Günâhım sâbit eyler ölmeğim hâtır-nişân hançer

Verir pervâne öz cânın sana çün ihtiyâr ile
Ne hâcet şu’leden ey şem çekmek her zaman hançer

Hazer kıl gezme çok pervâsız ey bülbül ki katlinçün
Dikenden dâmeni altında kılmış gül nihân hançer

Müjen kanım döküp gamzen alır cânım aceb sanma
İşidir dökse kan ok âdetidir alsa cân hançer

Dehânın yok demişler söyle bu güftâr kandandır
Belin peydâ değildi kanda tutmuştur mekân hançer

Ruh-ı zerdim salıptır hançerin, gözgüsüne aksin
Veyâ sîmîn belinde tuttuğundur zer-nişân hançer

Zebân-ı tiz ile ortaya girmiş muttasıl gûyâ
Olam der mâdih-i peygamber-i âhir zamân hançer

Adû-yı câhının kat’-ı hayâtıyçün çeker her ay
Gılâf-ı lâciverdîden hilâl-ı âsmân hançer

Münâfık edebilmez şer’ine medhal ki çevrende
Melâ’ik perr ü bâlin görse eylerdi gümân hânçer

...

Bihamdi’llâh ki hâlâ dide-i bed-hâha nâ’tinden
Fuzûlî nazmının her satrıdır bir cân sitân hançer

Budur ümmid kim mahfûz olam hısn-ı penâhında
Gılaf içre netekim saklanır görmez ziyân hançer