Halk Edebiyatı Antolojisi/Yunus Emre

 
YUNUS EMRE

XIII üncü asrın son nısfında Garbî Anadoluda yetişen Yunus Emre Tasavvufî halk şiirinin ilk ve en kuvvetli san'atkârıdır.

— 1 —

Ey âşıkan ey âşıkan
Aşk mezhebi dindar bana
Gördü gözüm dost yüzini
Kamu yas düğündür bana

Ayruk bize yas eylemes
Gönlümüzü pas eylemez
Zihi dosttan gelen âvaz
Andan gelen ündür bana

Ayruk bana ben dimeyim
Kimseneye sen dimeyim
Ya kul ya sultan dimeyim
İşidenler kalsun tana

Ben aşkından ayrılmayam
Dergâhından sürülmiyem
Bundan dahi giderisem
Senünile varam sana

Ol dost beni dirübidi
Var dünyayı bir gör didi
Geldüm gördüm hoş ârâyiş
Seni seven kalmaz ana

Kullarına va'de kıldı
Yarınki gün görem didi

Ol dostların sevindüği
Yarın mı bu gündür bana

YUNUS seni din idindi
Din nedür iman idindi
Aşka bugün yarın nolur
İşi nedür önden sona


— 2 —

Bir ben değil seni seven
Cümle âlemler sevici
Yüz bin ola her gûşede
Yoluna canlar verici

Ben kim olam seni sevem
Ya yoluna canım verem
Sevenleri görüceğiz
Ben de bir boyun eğici

Gel varalım şol mürşide
Soralım bu derde çare
Kim ola kim dosta ere
Düşman ile dost olucu

Âşıkım der dava kılur
Arifler yanına girür
Yatır supha değin uyur
Ey yalancı lâf urucu

YUNUS gibi biçareyim
Şöyle mahrum günahı çok
Ararlarsa bulunmaya
Nefsü hevasın koyucu


— 3 —

Ben yürürem yana yana
Aşk boyadı beni kana
Ne âkilem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi

Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarım yollar gibi
Gâh çağlarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi

Ben yürürem elden ele
Dost sorarım dilden dile
Gurbette halim kim bile
Gel gör beni aşk neyledi

Benzim sarı gözlerim yaş
Bağrım yara ciğerim taş
Halim bilen derdli kardaş
Gel gör beni aşk neyledi

Aşkın beni mest eyledi
Aldı gönlüm hast-eyledi
Öldürmeğe kast eyledi
Gel gör beni aşk neyledi

Ben YUNUS-i biçareyim
Aşk elinden avareyim
Baştan ayağa yareyim
Gel gör beni aşk neyledi


—4—
Aşkın aldı beni benden

Bana seni gerek seni
Ben yanarım dünü günü
Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirem
Ne yokluğa yerinirem
Aşkın ile öğünürem
Bana seni gerek seni

Âşıklara sohbet gerek
Zâhidlere cennet gerek
Mecnunlara Leylâ gerek
Bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağırır
Bana seni gerek seni

Cennet cennet dedikleri
Bir ev ile birkaç huri
İsteyene ver anları
Bana seni gerek seni

YUNUS dürür benim adım
Dün gün artar benim derdim
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni

— 5 —

Mana eri bu yolda
Melül olası değül
Mana duyan gönüller
Her giz ölesi değil

Ten fânidir can ölmez
Çün gitti giru gelmez
Ölür ise ten ölür
Canlar ölesi değül

Gevhersiz gönüllere
Yüz bin söz ider isen
Hak'tan nasîb olmasa
Nasîb olası değül

Yarattı Hak dünyâyı
Muhammed dostluğuna
Dünyâya gelen gider
Bâkî kalası değül

YUNUS gözün görürken
Yerağın eyleyi gör
Gelmedi anda varan
Giru gelesi değül

— 6 —


Haktan nazar oldu bana
Hak kupusun açar oldum
Girdim Hak'kın haznesine
Dürlü güher seçer oldum

Devlet tâcı başa kondu
Aşk kadehin bana sundu
Susadığınca ben dahi
Her dem anı içer oldum

Esritti aşka düşürdü
Ciğerim aşka bişürdü
Aklım başıma düşürdü
Hayrı şerden seçer oldum

Hayır oldu benim işim
Endîşeli oldu duşum
Nefsim başını kesüben
Şer işlerden kaçar oldum

Kesildi nefis baş oldu
Fiskü fesad işler kıldı
Hak'tan bana nazar oldı
Kanatlandım uçar oldum

Uçdum bir hoş yere kondum
Bu dünyâyı bâkî sandum
Ey yârenler ben usandum
Kondum giru göçer oldum

Dutsak idi cânum anda
Kalmış idim bir vîranda
Gel didiler vardır anda
Yöneldim uş geçer oldum

YUNUS Hak'ka bilişeli
Cânü gönül virişeli
Şol Taptuğ'a irişeli

Gözlerümi açar oldum

— 7 —
Yakdun beni yandırdun

Noldun hey gönül noldun
Âlemden usandırdun
Noldun hey gönül noldun

Uçdun hey gönül uçdun
Yidi deryâyı geçdün
Ol dost iline göçdün
Noldun hey gönül noldun

Uçarsın usanmazsın
Bir budağa konmazsın
Hiç ölümün sanmazsız
Noldun hey gönül noldun

Pervâneye sordılar
Niçün yanmazsın oda
Dosttan haber mi geldi
Noldun hey gönül noldun

Pervâne kamu gelsün
Gelsün nazar eylesün
Yanmak nic-olur görsün
Noldun hey gönül noldun

Çün aşk oldu mihmânun
Ana fedâ kul cânun
Yanmaktur işün senün
Noldun hey gönül noldun


— 8 —

Sen bu cihan mülküni
Kafadan kafa tutdun tut
Ya bu dünyâ mâlini
Oynayuben ütdün tut

Sen Feridun hazinesin
Nûşirevân-ı gencile

İletüp Karun malini
Sen mâline katdın tut

Ömrün dilim bir ok idi
Yay içinde dopdolu
Dolmuş oka ne durmak
Ha sen anı attın tut

Bu cümle bir taamdır
Ağzında çiğnenmiş bil
Çiğnenmişe ne durmak
Ha sen ani yutdun tut

Ahır bir gün ölürsün
Ölüm vardur billürsün
Kamulardan ayrılup
Varup sen de yatdun tut

Sen Süleyman köşküne
Taht kurup oturdun bil
Div periye dübedüz
Sen hükümler itdün tut

Çün denize gark oldun
Buğazına geldi su
Deliv gibi dalınma
Ey bîçâre bitdün tut

Yüz yıllar hoşluğile
Ömrün geçerse YUNUS
Son ucu bir nefesdür
Sen anı düketdün tut