Halk Edebiyatı Antolojisi/Kul Mehmet

KUL MEHMET


Üveys Paşa oğlu Mehmet Paşa Aydın muhassılı idi. XVI ncı asrın kıymetli bir saz şairi olan Mehmet, samimî bir eda ile çok güzel koşma ve semaîler vücude getirmiştir.

-1-


Takatım tak oldu bican olmuşum
Gece gündüz döğünmeden sengile
Bakup mah yüzüne hayran olmuşum
Yiyüp aşkın esrarından bengile

Bahane yok bir yerinde ey güzel
Soyunup libasını bir hoşça düzel
Alnına güzellik yazılmış ezel
Boyanmış kaşların siyah rengile

Rakiplere işin olsun bir yana
Badehu halini arzeyle bana
Hûda verip sarılaydım ben sana
Cevahir bulmadan yeğdir dengile

İylikle anılsın âlemde adım
Ruzigâr elvermez esmedi bâdım
Der MEHEMMET abdal olmak muradım
Eğnime post belime palhengile

—2—

Bunca demdir hasretliğin çekerim
Gel sevdiğim geld-ayrılık [1] günleri
Gözlerimden kanlı yaşlar dökerim
Gel sevdiğim geld ayrılık günleri

Neler gelir koçyiğidin serine
Gece gündüz yanar aşkın narına
Gün bu gündür Hak kefildir yarına
Bil sevdiğim geld-ayrılık günleri

Kapında kulundur bey ile gedâ
Can ile ser gayri yoluna feda
Şimden sonra sana gayri elvedâ
Kal sevdiğim geld-ayrılık günleri

Bülbülünüm feryadım var zârım var
İnci cevher madenidir şarım var
Lâle sünbül al çiçekli yârım var
Gül sevdiğim geld-ayrılık günleri

Deli gönül karlı dağları aştı
Hicr odile dertli sinemiz pişti
Der MEHEMMET yine gurbete düştü
Yol sevdiğim geld-ayrılık günlri

—3—


Hakikî âşıkı bulmak istersen
Muradımız gonca femdir bize gel
İçip aşk meyinden kanmak istersen
Her demimiz bile, demdir bize gel

Nazlı yar geçmeden hupluğun çağı
Niçin dolaşırsın taşıla dağı
Seyretmek istersen bahçeyi bağı.
Varma rakiplere kemdir bize gel

Bin doğursun seni doğuran ana
Yusuf-u sânisin şimdi zamana
Serinden geçenler gelsin meydana
Söyle seni seven kimdir bize gel

A yavrum açılmış yanağın alı
Yüzünü görenin kalır mı aklı
Tuti dillim lebin sükker misali
Aziz başın için emdir bize gel

Lütfedip sevdiğim kaşların çatma
kasavete düşüp kayguya batma
MEHMET garibindir gayet ağlatma
Gözlerimden akan nemdir bize gel

―4―

Yavrum kuzum seni aldırdım elden
Kuzum kuzum der de meler bir koyun
Usandım da bezdim bu tatlı candan
Kuzum kuzum der de meler bir koyun

Yine çiçeklendi dağların başı
Koyun ben nideyim Mevlânın işi
Dâim durmaz akar gözümün yaşı
Kuzum kuzum der de meler bir koyun

Koyun senin derdin çoktur nideyim
Yanınıza başka kuzu katayım
Varıp seni koyaklarda güdeyim
Kuzum kuzum der de meler bir koyun

Kuzum senin budur alnında yazı
Hiç elin kuzusu olur mu kuzu
Yüreğimde vardır bir ince sızı
Kuzum kuzum der de meler bir koyun

Seni güden çoban gayri gütmesin
Yaydığı yerlerde otlar bitmesin
Kuzunu yiyenler onup yitmesin
Kuzum kuzum der de meler bir koyun

Bugün koyun tuz taşına gelmedi[1]
Elin kuzusu da kuzu olmadı
Arayıp ta kuzusunu bulmadı
Kuzum kuzum der de meler bir koyun

Nolaydı sen koyun olmıyayidin
Elin kuzularını görmiyeydin
Ölüp te şu yere gelmiyeyidin
Kuzum kuzum der de meler bir koyun

Kul MEHEMMET bunu böyle söyledi
Koyun sana yolum nerden uğradı
Söyledi de yaşın yaşın ağladı
Kuzum kuzum der de meler bir koyun


―5―

Be hey elâ gözlü canım
Kul olmağa geldim sana
Gönül tahtında sultanım
Kul olmağa geldim sana

Ne yerdeyiz ne gökteyiz
Dünü günü firkatteyiz
Elim ermez hasretteyiz
Kul olmağa geldim sana

Evlerinin önü yoldur
Kerem kıl âşıkın güldür
Gerek ağlat gerek güldür
Kul olmağa geldim sana

MEHEMMET eydür kulunum
Başı açık bir delinim
Tâ ezelden muhibbinim
Kul olmağa geldim sana

―6―

Her dem yüzüme gül gibi
Gülen dilberin kuluyum
Ben ağladıkça yaşımı
Silen dilberin kuluyum

Naz ile salan başını
Oynatıp gözü kaşını
Rahmedip ben yoldaşını
Anan dilberin kuluyum

Mağrur tutmayip kendini
Alçak tutuben gönlünü
Arayıp derdimendini
Bulan dilberin kuluyum

Kul MEHEMMET eydür ferman
Hastasına eder derman
Benimle her gece mihman
Olan dilberin kuluyum

  1. Koyunlar yalasınlar diye büyük kaya tuzlarından münasip bir yere bazı parçalar korlar. Hayvanlar dışardan gelince hergün bunu yalarlar, sonra yataklarına giderler.