Halk Edebiyatı Antolojisi/Âşık Garip
XVI ncı asrın son yarısında yaşadığını umduğumuz Âşık Garip, Köroğlu'dan sonra en çok okunan bir destanın kahramanıdır. Kaynağı Azerbaycan olan bu iki destan motifleri yönünden üç ülkede, Türkiyede, Azerbaycanda, Gürcistanda yer bulmuş ve son günlere kadar halk arasında sevile sevile okunmuştur.
Arzulayıp çıktım gurbet eline
Ağlarım sızlarım kimsem yok benim
Yazık oldu düştüm ben dilden dile
Ağlarım sızlarım kimsem yok benim
Genç yaşımda terkeyledim vatanım
Gayet ile zayıf oldu bu tenim
Şimdi bu beldedir benim meskenim
Ağlarım sızlarım kimsem yok benim
ÂŞIK GARİP yanık yanık söylesin
İnip aşkın deryasını boylasın
Hak seni devletinde daim etsin
Ağlarım sızlarım kimsem yok benim
Gurbet elde baş yastığa gelende
Gayet yaman olur işi garibin
Gelen olmaz giden olmaz yanına
Siyah toprak ile taşı garibin
Yazık oldu şu garibin adına
Doymak olmaz lezzetine, tadına
Her geldikçe yarenleri yadına
Dinmez asla çeşmi yaşı garibin
GARİP eder ben garibe kim baksın
Anam yoktur gelsin göz yaşı döksün
Senem yoktur mezarıma taş diksin
Bir çalıdır mezar taşı garibin
Bir sözile ben tozağa tutuldum
Bu garip ellerde yaktı nâr beni
Hasretin nârına yandım kül oldum
Ahu gözlüm ne haldeyim gör beni
Ne sabra takat var ne dilde mecal
Gönül Mecnun olmuş Leylâsın arar
Vazgeçersem seni yadeller sarar
Görünce abdal eyledi yâr beni
ÂŞIK GARİP gönüllerin uğrusu
Geçmez imiş bu sevdanın ağrısı
Sana ben söyleyim sözün doğrusu
Al sevgilim gel sineme sar beni
Dinleyin ağalar tarif edeyim
Açılır baharda gülü Tebrizin
Düğünde bayramda atlas giyerler,
Bozulmaz yeşili, alı Tebrizin
Tebrizin etrafı dağdır, meşedir
İçinde oturan beydir paşadır
Sekiz bin mahalle yüz bin köşedir
Çarşısı, pazarı, yolu Tebrizin
Pehlivanlar kispet giyer yağlanır
Cümle bezirgânlar anda eğlenir
Üç yüz altmış yükü birden bağlanır
Elden ele gezer malı Tebrizin
Eren'er dolusun içip gelmişsin
Aşkın deryasını geçip gelmişsin
Ben GARİB'im vatan medhin etmişim
Benim imdi Rüstem Zali Tebrizin
Name geldi vatanımdan
Vakti varayım gideyim
Kanlı yaşlar gözlerimden
Aktı varayım gideyim
Ol mürüvvet kerem kânı
Kuluna çoktur ihsanı
Gurbet elin kahrı beni
Yaktı varayım gideyim
ÂŞIK GARİP bilir kendin
Yiğit olan döker kanın
Felek boynuma kemendin
Taktı varayım gideyim
İşte geldim gidiyorum
Şen olasun Halep şehri
Çok ekmeğin, tuzun yedim
Helâleyle Halep şehri
Sana derler Arabistan
Dört tarafın bağu bostan
Haber geldi nazlı dosttan
Durmak olmaz Halep şehri
ÂŞIK GARİP düştü yola
Hızır yardımcısı ola
Göründü gözüme sıla
Sen kal bunda Halep şehri