Fethullah Gülen Davası İddianamesi/VIII-Orta Asya Türk Cumhuriyetlerindeki Okullar

VIII-ORTA ASYA TÜRK CUMHURİYETLERİ’NDEKİ OKULLAR:

Yeni Hayat isimli derginin Haziran 1999 tarihli sayısının 25 nci sayfasında yayınlanan ve Türk Cumhuriyetlerindeki Fethullah GÜLEN grubuna mensup bir kişinin Türkiye'de ağabey adını verdikleri kişilere yazdığı mektuplardan birisinin bazı bölümleri aşağıya alınmıştır.

...oradaki Mevlan Pirdevs rüyasında Türkiye’ye gitmiş. Bir büyük dershanede Nurani yüzlü bir zat Özbekistan’dan geldiğini öğrenince “Kardeşim Risaleyi Nur Özbekistan’a bir güneş gibi doğdu. Hazreti Üstad’ın her talebesi bir güneş gibidir, kıymetini bilin” demiş. Üç ay Risale-i Nur’u anlama mücadelesi veren Mevlan Firdevs, anlamaya başladığı günlerde gördüğü bu rüyayı bir teşvik ve tebrik olarak kabul ediyor. Hakikaten, bu nur güneşinin tesiri sadece Özbekistan’da değil, Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan’da da görülüyor.

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te yeni açılan dershane dolup taşıyor. İlahiyat Fakültesinde okuyan Süleyman isimli Kırgız genç Cuma namazından sonra Allah’a ağlayarak yalvarmış, “Yarabbi, bu kadar fikir cereyanları içinde bana en doğru yolu göster, ben de o yoldan gideyim” diye dua etmiş, çıkışta kardeşlerden biri yanına giderek tanışmış, hemen yakında bulunan dershaneye giderek çay içme teklifinde bulunmuş, Süleyman nur hizmetine böyle girmiş, şimdi kitap elinden düşmüyor. Dershanede bulunan Vakıf kardeş, Haşime “Ağabey o kadar çok genç getireceğim ki başını kaşıyacak vakit bulamayacaksın” demiş ve öyle de yapmış.

Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta halen iki dershane mevcut. Ayrıca ev dersleri, köy dersleri, kaza dersleri devam ediyor.

...bu vesile ile tanıştığımız Seyit olan Türkmenistan Tarım Bakan Yardımcısı, Regaip gecesi dershaneye gelerek derse bir müddet iştirak etti. Daha sonra evine yaptığımız ziyarette Rusça “küçük sözlerden” okumasını istedik. Birinci sözü okuyup bize tercüme etti. İzah tarzını çok enteresan bulduğunu söyledi. Kitabı kendisine hediye ettim. İrtibatımız inşallah devam edecek.

...geçen yıl burada bu yıl da Kızıl Ordu’da kitap okuma programına iştirak eden Merv’li Cari kardeş, yüksekokulda okuyor. Okul açılınca, okulda yoğun bir hizmete başlamış. Müdür çağırarak, "o kitaplardan okumayacaksın" demiş, Cari kardeş "okuyacağım" deyince müdür "Okumayacaksın" diye tekrar etmiş. Cari “Kiyamet günü sizin bana bir faydanız olabilir mi? Bunlar ebedi hayat kurtaran kitaplar, biz okuyacağız” demiş. Bir hafta sonra müdür tekrar çağırarak “sen ebedi hayat kurtaran o kitaplardan balalara oku, ayrıca bizim eve gel, bana da oku, fakat hiç kimseye söyleme” demiş, gösterdiği sabır ve sebatın mükafatını görmüş.

Yine Merv’i Sakaray kazasında bir dershanemiz var. Burada Seyit Muhammet Hoca küçük sözler ve tabiat risalelerini tercüme etti. Cemaatin ev dersleri bir hayli çoğaldı.

...üç yıl aradan sonra bazı gazetelerde tercüme edilen kitaplardan iktibaslar çıkmaya başladı. Kitap tercüme hizmeti ise yetişen kardeşler tarafından devam ettiriliyor. Başta Özbekçe, Kazakça, Kırgızca, Tacikçe ve Türkmence on dolayında kitabı Ocak ayı içinde baskıya göndereceğim.

...muhterem ağabeyler, Türkmenistan diğer devletlere göre çok farklılık arz ediyor. Evvela umumi manada yumuşak hava ve müsamaha hizmetin intişarına doğrudan tesir ediyor. Burada firmalarda çalışan kardeşler ve esnafın varlığı, bilhassa Kütahya mezunu kardeşlerin istihdamı nazara alındığında, bizim buraya daha fazla zaman ayırma zarureti ile birlikte, Türkiye’den bir vakıf kardeşin istihdamı da şart olmuştur.

Bugüne kadar kitap baskıları ve alımları ve mülk alımları için duaları ve maddi hizmetleri ile yardımcı olan ağabeylerimizi tebrik ve teşekkür için Kentav’da bulunan ve bir yılda külliyatı yedi defa deviren Kurban Muhammet kardeşin rüyasının ikinci bölümünü yayınlıyoruz. Kurban Muhammet anlatıyor. “Bulunan dershaneye taşındığımız gün rüyamda efendimizi net olarak gördüm. Sonra güneş gibi birden parladı. Daha bakamadım. Başımı yere eğdim... birden orada üstadımızı gördüm. Üstadımız dershane açılınca geleceğim demiştim dedi. Sonra cebinden bir anahtar çıkararak orada bulunan bir binanın kapısını açtı. İçeriden nur yayılıyordu. Üstadımız içeriye girdiler. Bir takım külliyat ile geldiler. Al külliyatınızı dediler. Üstat hazretleri parmağı ile işaret edip bana dönerek, her dershanenin anahtarı efendimizdedir. Her dershanenin külliyatı efendimizdedir, dedi. Bu rüyayı dinleyenlerde şöyle bir kanaat hasıl oldu ki, hizmetlere yardım edenlerin sa’yine efendimizin bereketi giriyor.

Görüldüğü gibi Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde açılan okul ve dershanelerde yoğun bir Nurculuk faaliyeti yürütülmektedir. Bu durumda okullarda Atatürk köşeleri bulunması Türk Bayraklarının asılması, bu Nurculuk faaliyetlerini kamufle etmek için yapılmaktadır. Yine okullarda İngilizce eğitim yapıldığı, haftada sadece iki saat göstermelik olarak Türkiye Türkçe’si dersi bulunduğu bilinen bir gerçektir.