Gör Ne Sultânız ki Bî Şek Bendedir Dünyâ Bize

— 2 —

— Nesîmî’nin gazelini tahmis —


Gör ne sultânız ki bî şek bendedir dünyâ bize
Kulluğa bel bağlayuptur cümle-i eşyâ bize
Oldu esrar-ı nihânî serbeser peydâ bize
Çün ayân oldu rümûz-i Allemelesmâ bize
Rûşen oldu nükte-i sırr-ı şeb-i yeldâ bize

Gerçi biz üstâd-ı aklız aşka müzdûr olmuşuz
Aşka yakın geldik ammâ cümleden dûr olmuşuz
Kevkeb-i sa’dız güneş tek halka meşhûr olmuşuz
Zerre-i mihriz eğerçi matlâ’-ı nûr olmuşuz
Katre-i bahriz eğerçi mevcdir deryâ bize

Biz o cânız ki menâhîden mutahhar düşmüşüz
Asgarız lîkin heme âlemde ekber düşmüşüz
Ümmehâtın zübdesiyiz Hak’ka mazhar düşmüşüz
Yer ü gök keştîdürür biz ana lenger düşmüşüz
Gör ne zâtız kim bulunmaz bir dahi hemtâ bize

Gevher-i zât-ı Hudâyız der nihân ü âşikâr
Bizim içün çerh urur bu günbed-i niylî hisâr
Bizdedir mevcûd bîşek yerde gökte her ne var
Çâr anâsırdır bizi sûrette kıldıran karâr
Yoksa mâ’nâda makam-ı kurb-i Hak’dır câ bize

Ey yüzün cennet boyun tûbâ dudağın kevseri
Şerbet-i lâ’linden içen câvidân olur diri
Kesme ol deryâ-yı rahmetten ümîd ey Hayderî
Ey Nesîmî gafil olma şol hümâyun şehperi
Dembedem kılur tecellî kafdan anka bize