Ferzend ü Mâder
Ogluyla geçerse hind ü çinden
Bir vâlide çekmez onda zahmet
Bir mâderi öldürür içinden
Ferzendine zahm açan bir âfet!
Ogluyla güzâr eden şebinde
Bir neşve-i subh u şâm vardır
Kan aglar iken içi, lebinde
Bir mâderin ibtisâm vardır.
Ol hubba bidâyet ü nihâyet
Yoktur, olamaz onun mesîri;
Her sinde o sîne pür muhabbet
Siyyân o dile şebâb ü pîri!
Her gamzesi merhametle mâlî,
Her bir sözü sanki bir dûadır
Ferzendeninn üstüne hayâli
Bir kuşu gibi ecnihâgûşadır!
Mâderdir ona, kalınca bîtâb,
Son kuvvetini eden iâde;
Ferzendi içün kapansa her bâb
Âguşu kalır onun küşâde!
Kalbinde olur onun dü-bâlâ
En gamlı deminde hubb ü şefkat;
«Sevmem!» dedigi zamanda hattâ
Rûhunda kan aglar ol muhabbet!
Bir desti ile ederse te'dîb
Bir desti ile eder şefâat;
Bir desti ederse tard ü tagrîb
Bİr desti eder niyâz-ı ric'at.
Bir vâlidede eder tecellî
Te'sir-i garîb-i mehd ü medfen!
Yoktur daha dil güşâ teselli
Bir mâder önünde aglamaktan!
Ey mâder-i müşfik ü fedakâr
Bu nazmı yazarken agladım ben;
Aglar ederim bu nazmı tekrar
Geldikçe bana selâm senden!