Ferdâ-yı İftirâk
Sen gittin, ah, kaldı benim her s'aadetim
Boş bir sükût içinde karanlık firâk ile.
Geçmiş zamandan ayrılamaz çeşm-i hasretim,
Giryân, arar hayalini bir iştiyak ile.
Tenhâ bıraktıgın oda pür hiss-i merhamet,
Hâmûş ü bîziyâ bakıyor ıztırâbıma;
Her şey melûl ü gamzede, bîvâz-ı tesliyet,
Bârid, tehî nigâh eder ömr-i harâbıma.
Hisseyledim, kırıldı hayatım bu darbeden;
Cismimde kaldı boş gibi bir hey'et-i hayat;
Ey bir sükût içinde beni terk edip giden,
Karşımda şimdi sen bile bir zıll-î bîsebât!
Çeşmimde bir harabe, hayalimde bir memât,
Kalbimde bir cerîha eder her dem ittisâ;
Benden cûda düşer gibi mecmû-ı kâinat
Her yerde karşılar beni bir nazra-i vedâ.
Bir samt içinde habsederek infiâlimi
Ruhum eder bu ketm ile ta'dîl-i inkisâr;
Ancak duyar şehîk-ı tahassürmeâlimi
Bir mendilin içinde kalan ıtr-ı yâdigâr