Fazl-ı Hak’kın Nutk-ı Zâtı Var Sensin Yâ Ali

—1—

Fazl-ı Hak’kın nutk-ı zâtı var sensin yâ Ali
Dü cihanda gayri yok deyyâr sensin yâ Ali
Yoğ iken ol dem zemîn ü âsmân-ı kün fekân
Gün gibi rûşen olan envâr sensin yâ Ali
Görünen mi’râc içinde enbiyâlar şâhına
Sûret-i Rahmân olan dîdar sensin yâ Ali
Âlem-ül-gaybî yüzündür sûre-i Seb’-ul-mesan
Levh-i dilde âlem-ül-esrâr sensin yâ Ali
Hayber’in bâbın koparup Zülhimâri öldüren
Şîr-i Yezdan katil-i küffâr sensin yâ Ali
Nil kenârmda bulan şol Cebreil’den bâl ü per
Mehd içinde Hayder-i Kerrâr sensin yâ Ali
M ü’min olan cennet içre âb-ı kevser nûş eder
Destinizden sâki-i ebrâr sensin yâ Ali
Mülk-i rûhu nutk ile ma’mûr edüb Mansûr eden
Hem enelhak şem’ine envâr sensin yâ Ali
Lâhmüke lâhmî hakıyçün yâ Emîrelmüîminin
Kul Kefâ’nın mahremi Muhtâr sensin yâ Ali

Afv kılgıl rûz-i mahşer aybını sen bendenin
Ehl-i cürme mazhar-ı Settâr sensin yâ Ali
Evvel âhır zâhir ü bâtın imâm ü mürşidi
Ehl-i dîne rehber ü ikrâr sensin yâ Ali
İsmini vird idinüb söyler Nemâyî subh u şâm
Diline tesbîh olan ezkâr sensin yâ Ali