Fâzıl Paşa’nın Ziyâ Paşa Hakkındaki Kıtaları

Zafername
Ziya Paşa'nın eserleri
Zafername
Tahmis
Zafername Şerhi (Vikikaynak'a aktarılmadı)
Sonrası
Zafer-Nâme Reddiyesi
Fâzıl Paşa’nın Ziyâ Paşa Hakkındaki Kıtaları

Sefîh-i nahvet u çebîn mesfûrun kasîde-i kâzibesi altmış altı beytden ibâret oldıgından her beyt-i pür-habâsetine mukâbil ve kendisüninün terceme-i hal ü ahvâlini me'alen inşâ olunan kıt'alar bundan böyle zeyl olunacakdur.


Harfü'l-elif kıt'a
Müreccahdur Ziyâ Süfyân ü Mervân'a nifâkıyle
Kalur bahtu'n nasr mâdûnı şâkird olamaz ana
Cihânı herc ü merc ü ihtilâle virmek isterken
Diyüp (?) İbnü'l-Muzır fikr-i fesâdın itmeden icrâ


Kıt'a-yı diger
Mâh-tâbı bozulup yanmadı kandîl-i fesâd
Virmege hâzır iken şu'lesini fitne Ziyâ
Kaldı zulmetde hırâş u havf oldı târî

Pârisi dârü'l emaân eyledi cân atdı ana

Kıt'ayı diğer
Yok tevârih-i selefde buna benzer diyemem
Kim Ziyâ Bey bu sefer itdi necâset icrâ
Eyledi terk-i vatan Avrupa'ya itdi firâr
Ana çingâne degil her ne dinür ise sezâ

Kıt'a-yı diger
Ziyâ-yı bed-fi'âlin rûşen idi fıtrât-ı zâtı
Sefîhâne iderdi tavrı her meclisde bîpervâ
İçi batıl mezâhirde sadakat gösterir iken
Firârı ile sâbit oldı hâ'in oldugı hâlâ

Kıt'a-yı diger
Nazm ü inşâsına yokdur dinecek söz katırın
Vardı meclisde re'îsü's-süfehâ bir a'zâ
Sıgmadı hıtta-i islâma gurûr u kibri
Yürüdü Avrupa'ya oldı def' şer ü belâ


Kıt'a-yı diger
Sitânbul'da zuhûr itmiş idi Patrona tavrında
Ziyâ nâmında mechûlü'n-neseb bir şahs-ı bî-pervâ
'Acebdür ol denî bir fâcir kâzib habîs iken
Nice yoldaş u haldâş oldı ba'z-ı âkilân ana

(der-kenar) Birinci kıt'a dal harfindedir

Kıt'a-yı diger
Bunca yıl silsilemin hidmeti iken bu cihet
Bir sefîh oglana nân-pâre mi aldırtdı Ziyâ
Eline almadan ol buşt berâtın cihetin
O Ziyâ-yı terese 'âdil-i Hak virdi belâ

Kıt'a-yı diger
Ziyâ Bey aşdı taşdı haddini nezd-i hümâyunda
Çıkup mâbeyynden oldı müsteşâr-ı zâbıta cânâ
Yine kizb ü fesâd u gitneden el çekmedi müfsid
Anunçün mîr-i mîrân oldı câh-ı Kıbrıs'a hâlâ

Kıt'a-yı diger
Gelüp Kıbrıs'dan oldı devletün beylikçisi kâfir
Yine ihrâz itdi sınıf-ı evvel rütbe-i ûlâ
Fesâd ü gitneden vâz geçmeyüp def' ü belâ içün
Diyâr-ı Bosna'ya teftîşe me'mûr oldı bî-pervâ

Kıt'a-yı diger
Hıyel kurdı Ziyâ Bey bî-mahâbâ Paris'e gitdi
Bu müfsidde mücerred mâl ü câh-ı rütbedür gavga
Bütün erkân-ı mülk ü millete hıkd ü haseddendür
Degil İslâma hayr-hâhlıkdan bu gidiş hâşâ

Kıt'a-yı diger
Rütbe-i ûlâda sınıf-ı evvelî hâ'iz iken
Bilmedi bu devletün kadrin Ziyâ-yı bî-hayâ
Halkı ifsâda kodı al oldı şâyi' 'âleme
Kaçdı Firengistâne gitdi retbesin itdi hebâ


Kıt'a-yı diger
İtdi hicretle fezâhat mülk-i Efrence Ziyâ
Müsteşârı Papa'nun nezdinde olsun ber-rikab
Devlete küfrân-ı ni'met oldı ol bin-el Kamî
Avrupa'ya eyledi 'âr-ı firârı irtikâb


Kıt'a-yı diger
Ehl-i îmân eylemez tab'iyyet Efrence ebed
Müslimân olsa Ziyâ eyler mi idi irtikâb
Bir şekâvet itdi ki emsâli sebkat itmedi
Varszun olsun 'îsevîler mezhebiyle kâm-yâb

Harfü't-tâ kıt'a-yı evvel
Garîk-i luft u ihsân-ı şeh-i devrân olmuşken
Ziyâ Bey misli nâ-mesbûk oldı münkir-i ni'met
Gifirtâr-ı belâ olsa gerekdür böyle nâ-kesler
Tutar hâ'inleri elbette nân ü ni'met-i devlet

Kıt'a-yı diger
Harâb itdi sebebsiz hânümânun bir denî-tînet
Ziyâ Bey kim odur devletde iken mazhar-ı ni'met
İrişdi âhı mazlumânun elbet 'arş-ı bâlâya
O bî-rahme Hudâ-yı zü'ntikâm gösterdi bu gurbet


Kıt'a-yı diger ibtidâ-yı hâli mübeyyin
Aksaray kahvelerinde ider idi pâzârı
Gicelik bir zer mahbûbı alurken ücret
Eski hâlin düşünüp utanacak yok yüzi
Öyle nâ-pâk denî itdi fesâda cür'et

Kıt'a-yı diger
Ziyâ Bey Bosna'dan 'avdetle a'zâ oldı ahkâma
De'âvî câhına geçdi nezâretle biraz müddet
Yine bede' itdi erkân-ı fihâm-ı devlete ta'ne
Amasya mansıbıyle def' olundı ol denî-nekbet

Kıt'a-yı diger
Sekiz kîse ma'aş ile bu 'azl olmuşdı Cânik'den
Tekâ(üd) eylemişlerdi o bînâmûsı bir müddet
Tehammül itmedi bu hâli ol âteşzeban fitne
Yine yol buldı girdi meclis-i vâlâya pür-şiddet

Kıt'a-yı diger
Der-i devletde nâ'il olduğı lutf u 'inâyâta
Kanâ'at gelmeyüp mîr Ziyâ'ya kurdı bir hey'et
Tecessüm itmeden şekl-i fesâdı çıkdı meydâne
Firâr itdi o fitne târ ü mâr oldı o cem'iyyet

Harfü'd-dal kıt'a-yı evvel
Ez kadîm silsilemün bir cihetin fitne Ziyâ
Kurtarup virdi bir oglân-ı sefîha o 'anîd
Heft rûz geçmedi geldi başına böyle belâ
Avrupa ülkesine itdi firâr oldı pelîd

(der-kenar) Kıt'a-yı sâni bâlâdadur
Kıt'a-yı diger
İhânetde bulundı devlete hem millet ü dîne
Ziyâ Bey oldı küfrân-ı ni'met misli nâ-meşhûd
Fesâd-ı âleme mûcib olur kurmuşdı bir hey'et
Teşekkül itmeden itdi firâr ol hâ'in-i merdûd

Harfü'r-râ kıt'a-yı evvel
Su'âvî dirler imiş geldi İslambol'a bir fâcir
Nev Tevrat'ı ne İncil'i ne Kur'ân'ı tanur kâfir
Münâfık hey'etinde 'âleme eyler iken tedris
Ziyâ-yı şem'i-bî-dîn ile oldı Pâris'e hâcir

Kıt'a-yı diger
Hey'et-i devleti ihlâle virp kavl ü karâr
Kurdı ashâb-ı fiten encümen-i beyt-i zarâr
Patladı tôb gibi virdi sadâ esrârı
Turmayup ehl-i nifâk Avrupa'ya itdi sefer

Kıt'a-yı diger
Bunca lutf u ni'am-ı pâdişehe mazhar iken
Mültecî oldı kim Efrence Ziyâ-yı bed-kâr
İmriü'l-kays'a bedel 'asrda bir şâ'ir idi
Bu sefer Avrupa'ya itdi firâr ol bî-âr

Kıt'a-yı diger
Bak Ziyâ Bey gazab-ı Hakka giriftâr oldı
Dar-ı İslâmı bırakup eyledi Efrence firâr
Girdi dünyâda bile nâr-ı 'azâba bî-dîn
'Âkıbat huld-ı cahim ola ana dâr-ı karâr

Kıt'a-yı diger
'Aleme tohm-ı fesâdı gice gün eküp atar
Milletin sâdıkınım ben diyerek halka çatar
Hânesin itmiş iken fitneye dârü'n-nedve
Bırakup Fransa'ya gitdi yalanı kime satar

Kıt'a-yı diger
Hayf ola bu devletün erkânına kim bilmeyüp
İtdilerdi bir habîse hâric-i ez-had i'tibâr
Oldı mülk-i ecnebiyle mülteci kaçdı Yezîd
İrtikâb itdi 'anîd-i âr firâr-ı nâ-bekâr

Kıt'a-yı diger
Mu'azzez muhterem olmuşdı bu 'asrun ricâlinden
Unutdı nân ü nemek kadr ü şân-ı devleti kâfir
Ziyâ-yı bî-hayâ şol rütbe kibr ü nahvete sapdı
Kudurmış kelbe döndi tanımaz oldı hey'eti kâfir

Harfü'z-â kıt'a-yı evvel
Ziyâ Bey gitmedi âheste kim matlûbına irsün
Dimişler tûz reftârân reh-i maksûdına irmez
Tevessül kıl tevekkül bâbına varsa 'akl sende
Kişi tedbîr ider bir emri çâre ne Hüdâ virmez

Kıt'a-yı diger
Garîk-i lutf u ihsânı iken şâhenşeh-i dehrün
Ziyâ Bey bir habâset itdi kim ana akıl irmez
Büyükdür hakk-ı nân u ni'met-i devlet anı bil kim
Söner küfrân-ı ni'met-i şahsun şem'i ziyâ virmez

Harfü's-sîn kıt'â
Bulur bî-şek cezâ-yı lâyıkın cânib-i Hak'dan
Bu dîn ü devlete elbet ihânet eyleyen ednâs
Yürütmişdi dürûg u kizbi her gün bu Sitanbul'da
Ziyâ Bey recm olındı olmış iken nâ'ib-i hannâs

Harfü's-ş-şın kıt'a-yı evvel
Su'âî şenî'ü'l- i'tikâdun yaru parası
Ziyâ u Nâmık u Âgâh-ı fitne oldılar yoldaş
'Aceb mi mülk-i islâmdan o bî-dînler firâr itdi
Anunçün ol mürîdün mezhebinde oldılar haldâş

Kıt'a-yı diger
Ziyâ Bey pasaport alur iken ismin biri sormuş
Yazıcı ermeni artin deyüp kendin haber virmiş
Su fi'l-i eşna'-ı kubhı ne rüsvâdır o bî-dînün
Sefâret-hânede şabka ile mürted olup girmiş

Harfü'l-kaf kıt'a
Esâsı kubbesin tutmaz binâ-yı kizb ü ifsâdun
Olur bir lahzada yerle berâber münhedem şek yok
Nasıl erbâb-ı dâniş bu binâya aldanup girdi
Ziyâ-yı bî-hayâ iken anun bânîsi bokdan bok

Harfü'l-kâf kıt'a
Garaz-kârane bir emre uzatma dil bu 'âlemde
Ziyâ Bey gibi menfûrı olursun cümle dünyânın
Tokunur devlet ü dîne işe girme hazer eyle
 Olur nâ-gâh varsa dostânun hasm u düşmânun


Harfü'l- lam kıt'a-yı evvel
Tepdi câh-ı devleti ayağı ile mîr Ziyâ
Müslimân itmez ne itdi işledi ol bed hisâl
Millet-i âhir bilür kadrin bu dîn ü devletün
Çok 'acebdür bilmedi devletde iken bir ricâl

Kıt'a-yı diger

Bir habîs-i bî-nerem olmışdı devletde ricâl
Bilmedi ol ni'metün kadrin o şahs-ı bed-fi'al
Eyledi ca'lî sadâkatle tecavüz haddini
Mülk-i İslâmı bırakup Efrence itdi irtihâl

Kıt'a-yı diger
Hicret itmez mülk-i Efrence ger olsa müslimân
Hânumânın tterk idüp gitdi Ziyâ-yı bed-hisâl
Papanun şâyed veli'ahdı olur zann itdi kim
Rütbesi hak oldı çünki olsa câ'iz gardinâl

Harfü'l-mim kıt'a-yı evvel
Nedür nâmus-ı millet kadr ü şâı devlet-i islâm
Ziyâ Bey olmayup farkında oldı 'âkıbet bed-nâm
Ricâl-i devletin rükn-i ser-efrâzından olmışken
Ayakla dehdi nân ü ni'meti kesb eyledi düşnâm

Kıt'a-yı diger
'Acebdür olmadı erkân-ı devlet hâline âgâh
Nice müddet olındı ber-muhîn-i devlet istihdâm
Denilse nâmına kelb-i 'akûr bi'llah yine azdur
İdüp terk-i vatan oldı Mesîhîler ile hem-nâm

Harfü'l-nun kıt'a-yı evvel
Mülk-i islamdan diyâr-ı Frence gitmez müslimân
Hânumânın terk idüp gitdi Ziyâ-yı dal-taban
Papanun belki veli'ahdı olur ümmîd ile
Eyledi 'arz-ı cebânet olsa câ'iz gardiyan

Kıt'a-yı diger
Nedîmi olmış idi şâh-ı 'asrun bir denî şâ'ir
Kibâr-ı devlete ragmen nüfûk itmek isterken
Felek çok gördi yakdı tâli'-i ikbâlinünün fülkin
Düşürdi ka'r-ı deryâya anı çekmeksizin yelken

Kıt'a-yı diger hâl-i sâbıkını mübeyyin
Kaleme gündüzi gice giderek ta'yîne
Sikdirir kendüsini her gice bir oglan iken
Çatdı mâbeyne kitâbetle katar oldı ricâl
Şimdicek Avrupa'ya itdi küşâd-ı yelken

Kıt'a-yı diger
Hulûl itdi kitâbet ile mâbeyn-i hümâyûna
Edâniden Ziyâ bir şahs-ı mechûl-ı kibâr iken
Tahammül itmedi ol kadr ü şânı nahvet-i tab'ı
Tekerlendi ayagı düşdi sâhib-i i'tibâr iken


Kıt'a-yı diger

Tahammül itmedi Amasya'da bay ü gedâ zulmün
Becâyiş itdiler Cânik'le oldı merkezi Samsun
Temârüzle kopardı halka-i zencîri Samsun'dan
Yine İslambol'a ayagın atdı ol kuduz sansun

Kıt'a-yı diger
Ziyâ-yı nahs-tâli' tard olındı bu Sitanbul'dan
Karâr itdi Frengistâne dûr oldı bu devletden
Huzûr u râhatı hiçbir zamanda görmesün cânı
Ebed kurtulmasun küfrân-ı ni'met derk-i zulmetden

Kıt'a-yı diger
Sâmirîsidür bu 'asrun halkı ifsâd itmede
Şöhreti şâ'ir Ziyâ câmûs-ı gayyâdur la'în
Kendi yüzin görmüsen şehr-i Sitanbul bir dahi
Haşre dek itsün diyâ-rı Frengde âh ü emîn


Harfü'l- hâ-i kıt'a-yı evvel
Canı çıksa acıman kahpe Ziyâ'nun bu sefer
Pâris'e gitdi nuhûsetle otursun orada
Devletin ni'metinün bilmedi kadrin kafir
Kalmadı [okunamadı] hâin-i devlet burada

Kıt'a-yı diger
Bak Ziyâ ben sana hâlün ne imiş bildürdüm
Sen kudurmış köpege benzemişin Paris'de
İbtidâ dînimizün şartı hakîkâk beşdür
Bilmedün hadd ü hudûdın kalasın sâdisde

Kıt'a-yı diger
Müfettişlik ile me'mûr olmış Bosna'ya geldi
Ziyâ Be ygûyiyâ Fir'avn'ı asrun kibr ü nahvetle
Aşup taşdı gurûr u kibri sıgmaz oldı dünyayâ
Muvaffık olmadı teftîşe 'avdet itdi nekbetle

Kıt'a-yı diger
Amasya mansıbına sûret-i def'îde gitdiyse
Ta'addîsi tecâvüz itdi hatt-ı haddi bî-gaye
Ahâli şitkâ itdi Ziyâ'nun cevr ü zulmünden
Bu töhmet ile 'azl oldı o bî-mezheb fürû-mâye

Kıt'a-yı diger
Ziyâ İslambol'a 'avdet idüp menkûb olmışken
Yine çatdı der-i devlet-medâra ol denî ibne
Bulup ferce nasılsa meclis-i vâlâya baş sokdı
Cibîliyyet degişmez eski hâle girdi ol fitne

Kıt'a-yı diger
Bu dîn ü devlete hâ(in olanlar olmasun iflâh
Ziyâ Bey gibi olsun rev-reh râh-ı belâ her gâh
Virilmişdi o hınzîra be-def'a mansıb-ı Kıbrıs
O kâfir gitmedi tutdı diyâr-ı âhire kem-râh

Kıt'a-yı diger
Bir fürû-mâye denî vardı ricâl-i devletde
Siktirip gitdi rezâletle Frengistâne
Her bir etvârı tulumbacıya benzerdi anun
Kendi frengî ise de silsilesi çingâne

Harfü'l-yâ kıt'a-yı evvel
Tahammül itmedi çarh ü felek kibr ü gurûrın kim
Ziyâ'nun yandı kibrît-i fesâdı tâli'in yakdı
Kibr ü nahvetde kalmaz Bû-leheb'den ol denî elhak
Olacakken misâl-i İbn-i Mülcem Pâris'e kaçdı

Kıt'a-yı diger
Meclis-i vâlâ'da a'zâ vardı bir şahs-ı le'îm
Mucîd-i kizb ü fesâd ü fitne ol zâlim denî
Kıbrıs'a olmşıdı mansıb-ı def'a-yı sâni hâbîs
Gitmeyüp atdı diyâr-ı ecinnîye kendüni

Kıt'a-yı diger
 Tebeyyün itmededür bir bir eşhâs-ı rezîle kim
Ziyâ-yı yâdgârun cümlesi a'vân ü yoldaşı
Kı tez de tâbi'îni re'y ü tedbîrin sayup sögsün
Okusun la'neti ol hâ'ine ahûvân ü haldâşı

Kıt'a-yı diger
Bir takım halka Ziyâ sitem-i fesâdı içürüp
Mâr-ı ef'î gibidür cismm-i habâset-âlûdı
İlticâ eyledi Efrence firâ itdi yezîd
Devlet ü milletün oldı idi merdûdı

Kıt'a-yı diger
Ziyâ-yı bed-meniş bir nev-habâsetde bulunmışken
Firar (itdi) Frengistâne kim sebk itmedi misli
Bunı bir mü'min itmez ol denî bilmem ne milletdür
Cuhûd u Rûm u Ermen yohsa 'an-Kıbtî ola nesli

Kıt'a-yı diger
Bir denî hâ'in reh-i nâ-refteye 'azm eyleyüp
Pâris'e gitdiyse dönez inşa'allah bir dahi
Devletün nânın ayag altına aldı çignedi
La'net olsun old kâfir el-Kamî'nün eşhebi

Kıt'a-yı diger
Veliyy-i ni'metidür Âl-i Osmân cümle İslâmun
Mühîni kim olursa cânib-i Hak'dan cezâ buldı
Tenezzül itmedi kibr ü gurûrı câh-ı Kıbrıs'a
Ziyâ-yı bed-meniş ülkâ-yı Efrence sezâ oldı

Kıt'a-yı diger
Mülûk-ı Âl-i Osmândur imâmı ehl-i îmanun
Hilâfında olanlar hatıra gelmez belâ buldı
İdüp tercîh 'arün in-ne'uzû kavlin mefâd Allah
İki şahsile târihdür Ziyâ BEy Fransız oldı

Kıt'a-yı diger
Altmış altı beyt ile hicviyye imlâ eylemiş
Bir kasîde itmiş inşâ kim ol kâfir el-Kâmi
Mübtelâ olsun ol illetle ki kalsun çâresiz
Cümle cerrâh ü ettibbâ bulmasunlar merhemi

Kıt'a-yı diger
Hâl ü şânın terceme itdüm hakîkat üzre kim
İşte her beytine bir kıt'a terkîb itdüm
'İbret olsun haşre dek la'net olunsun cânına
Her vuku'âtın Yezîd'ün nazm ü tertîb eyledüm

Kıta'-yı hitâmiyye-i kıta'ât
Kıt'alarla terceme oldı Ziyâ'nun hâli kim
Tam olmaz olsa şeh-nâme kadar inşâdımız
Kendisi hicvi yazarken devleti tanur bilür
Eylesün tanzîre himmet Kâzım üstadımız

Der-kenar

Müfred
Sene ben ikiyüz seksân dördün ibtidâsında
Kim ol bî-mezheb oldı pasaport ile be-kâm encâm

Kaynak: Güven, Hikmet Feridun (1999). "Fâzıl Paşa'nın Zafer-Nâme Reddiyesi ve Ziyâ Paşa Hakkındaki Kıtaları". ISSN 1302-1265. 
Telif durumu:

Bu eser, başka bir eserin bilimsel olmayan metodlarla oluşturulmuş bir transkripsiyonu veya faksimilesi olup ana eserden bağımsız bir telif hakkı korumasına sahip değildir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'un işlenmiş eserleri tanımlayan 6. maddesine göre; henüz yayımlanmamış olan bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde yayımlanmaya elverişli hale getirilmesi (ilmi bir araştırma ve çalışma mahsulü olmayan alelade transkripsiyonlarla faksimileler istisna olmak üzere) halinde oluşturulan eser telif korumasına tâbi olacaktır. Ancak bu eser kanunun gösterdiği istisna kapsamında olduğundan kamu malıdır.