Ekrem İmamoğlu'nun CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nda yaptığı konuşma
Her biriniz partimizin değerlerine olan inancınızla bugün burada 38. Olağan Kurultay salonunda bulunuyorsunuz. Mensubu olmaktan onur duyduğumuz, CHP, bir kongreler ve kurultay partisidir. Çünkü 100 yıllık Cumhuriyetimiz kongreler, kurultaylar ve meclisler üzerinde yükselmiştir. Bu, millet egemenliğine duyulan saygının önemli bir gereğidir. Partimizin ilk kongresini Eylül 1919’da Sivas’ta bir okulun dershanesinde yapmıştık. Kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk o ilk kongremizi şöyle özetlemişti. ‘Kongre heyeti milli görevini tamamlama gereğini her düşüncenin üstünde tuttu.’ İşte bu net anlayış 100 yıllık CHP’nin varlığının da bir özetidir. Bizler, her şart altında bu ülkeye, halka olan görevimizi her düşüncenin üstünde tutarız. Bugün bu salonda toplanan, Türkiye’nin dört bir köşesinden seçilip gelmiş, bir kez daha hep birlikte bunu kanıtlamak için bir aradayız. Elbette ilk görevimiz, CHP’yi bugünlere ulaştıran herkese duyduğumuz saygı ve minneti dile getirmektir. Sizlerin de en samimi duygularına aracılık ettiğimi bilerek, büyük önderimiz, kurucumuz, ilk genel başkanımız, aziz Atatürk’ü rahmetle, saygıyla, minnetle anıyorum. Genel Başkanlarımız İsmet İnönü’yü, Bülent Ecevit’i, Deniz Baykal’ı rahmetle, saygıyla anıyorum. Çeşitli dönemlerde bizlere liderlik eden değerli genel başkanlarımız Murat Karayalçın’ı, Hikmet Çetin’i ve Altan Öymen’i de sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Mayıs 2010’dan beri partimize ve davamıza büyük emek vermiş saygıdeğer genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na saygılarımı ve şükranlarımı sunuyorum. Cumhuriyetimiz ve partimiz için her kademede görev üstlenmiş ve yitirdiğimiz tüm partililerimizi saygıyla ve sevgiyle anıyorum. Yine partimiz örgütlerinde sorumluluk üstlenen tüm örgüt emekçilerimize saygılarımı sunuyorum. Buradan her birini selamlıyor, sevgilerimi iletiyorum.
CHP, bu ülkenin kurucu ve birleştirici gücüdür. Bu toprakların en köklü, en kapsayıcı siyasi geleneğidir. Bu eşsiz parti bir yanıyla Anadolu’nun insan odaklı, sevgiye, hoşgörüye dayalı kadim kültüründen bir yanıyla insanlığın evrensel değerlerinden beslenir. CHP, altı ok ilkeleriyle kendini ifade eden eşitlik, özgürlük, adalet, demokrasi ve insan hakları kaygısı taşıyan, insanca ve hakça bir düzen talep eden herkesin partisidir. CHP, Anadolu gibi renkli ve bereketli, Türkiye gibi cesur ve güçlüdür. Bütün eksikleri ve hatalarıyla yüz yıllık tarihimiz bizim onur ve gurur tarihimizdir. Biz hepimiz, Cumhuriyet’i kurmanın, çok partili hayata, sosyal demokrasiye, laikliğe, sosyal devlete ve hukuk devletine öncülük etmenin onurunu ve sorumluluğunu taşırız. Bu ülkenin kurtuluş ve kuruluş süreçlerini yönetirken, bu topraklar üzerinde yaşayan tüm halkımızı birleştirerek, milli görevimizi her düşüncenin üzerinde tutarız. Bugün, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılın bu ilk günlerinde, bizi yine hayati bir görev bekliyor. Bugün, Cumhuriyet ve demokrasinin ilke ve idealleri etrafında yeniden, milletçe kayıtsız ve şartsız hep birlikte buluşmaya ihtiyacımız var. İnançlara saygılı laikliğin, herkesi özgürleştiren o güçlü teminatını eksiksiz bir biçimde hayata geçirmeye hep birlikte ihtiyacımız var. Bu topraklarda yaşayan her bir yurttaşı, eşit ölçüde değerli ve saygın görmeye dayalı bir toplumsal bütünleşmeye ihtiyacımız var. Ülkemizi zenginleştirmeye ve zenginliklerimizi adil bir biçimde paylaşmaya ihtiyacımız var. Gücünü demokrasi ve hukuka bağlılıktan alan etkili bir sosyal devleti yeniden inşa etme prensibine ihtiyacımız var. Bunları gerçekleştirmek için gereken her şey, CHP’nin yüz yıllık tecrübesinde, genetik kodlarında ve hafızasında bütün tazeliğiyle vardır. Çünkü Cumhuriyet’i kuran, adında Cumhuriyet ve halk olan tek parti CHP’dir.
Bu yüzden ilk günden beri Cumhuriyetçi, hep birlikte halkçıyız. Bu büyük ve sarsılmaz gücün bir üyesi, delegesi olmak hepimiz için başlı başına bir onurdur ve şereftir. Bu gücün bir üyesi olmak aynı zamanda toplumsal bir görevdir. İnanın ki bu göreve bugün hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var. Bu parti, 600 yıllık bir imparatorluk çökerken 1923 şartlarında nasıl dünyanın en devrimci hareketlerinden birini yarattıysa imkansız diye düşünülen şartlarda nasıl ülkemizi işgal etmiş olan birleşik emperyalist güçleri yenip dünyanın tüm esir ve mazlum milletlerine ilham kaynağı olmuşsa, 1960’ların, 1970’lerin fırtınalı dönemlerinde zamanın ruhuna ayak uydurarak nasıl demokratik siyasete yön verdi ve hatta dünya sosyal demokrat hareketinde büyük söz sahibi olmuşsa bunu şimdi hep birlikte bir kez daha başarmalıyız.
Ne yazık ki vatandaşlarımızı kutuplaştıran, ayrıştıran, tahammülsüz, toleranssız, hukuksuz, eğitimi çökertmiş ve bizi eşi görülmemiş derecede hayat pahalılığına mahkum etmiş iktidarla ikinci yüzyıla adım attık. Ne yazık ki 21 yıldır iş başında olan bu baskıcı iktidar, Cumhuriyetimizi, demokrasimizi, devletimizi ve birbirimize olan inancımızı tahrip etti. Demokratik kurumlarımızdan, hukuk sistemimize, eğitim kurumlarımızdan sağlık sistemimize kadar, devletimi, asırlık yapılarımızı darmadağın etti. Eşsiz ülkemizi dünyadan uzaklaşmış yönetim anlayışına mecbur etti. Gençlerimizin kendilerine ve ülkemize olan inancını yerle bir etti. Gelir dağılımını çok tehlikeli biçimde bozdu ve çalışan nüfusumuzun yüzde 60’ını asgari ücrete mahkum etti. Öyle ki, toplumun yüzde 10’u zenginliğin yüzde 70’ine sahip olan bir ülke olduk. Ülkemizin en önemli üretim gücü olan yetenekli ve girişimci orta direği yok etti. Dahası, yargı sistemini bir silah gibi kullanarak bugünlerde gazetecilere yaptığı gibi kendisine muhalefet eden kim varsa herkesi içeri attı. Başımızdakiler ne yazık ki adaletsiz bir ortam, baskıcı ve sadece işi bilmeyen insanlar değiller. Aynı zamanda paramızı pul ettiler ve halkımızı içinden çıkılması zor bir borç batağına soktular. Ukrayna’da devam eden savaştan Gazze’deki insanlık dışı kıyıma, Irak ve Suriye’deki kaostan global güvenlik risklerine kadar dış tehditler yükselmişken, dört bir yanımız ateş çemberine dönmüşken ne yazık ki, bu beceri yoksunu ve baskıcı iktidarla ikinci yüz yılımıza adım atıyoruz. CHP’nin inançlı kadroları olarak bizler, bu fotoğrafı kabullenmeyiz, kabullenmiyoruz, kabullenmeyeceğiz. Ülkemin de partimin de bundan çok daha iyisini yapabileceğine tüm kalbimle inanıyorum. Türkiye’nin yönetilmesinde, ilerlemesinde ve milletin zenginleşmesinde çok daha başarılı olabileceğimizi, ülkenin makus talihini bir kez daha yenebileceğimizi çok iyi biliyorum.
İşte bu yüzden bu kurultay, tarihi bir kurultaydır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başladığı bu haftada bu kurultay milletimiz, devletimiz ve partimiz adına tarihi bir kurultay olacak. Bugün ve yarın, ikinci yüzyılın inşasına giden büyük bir yolculuğun büyük bir adımını atacağız. Çünkü bu kurultay, sadece CHP kurultayı değil, Türkiye muhalefetinin toptan şekilleneceği bir kurultaydır. Bu kurultay sadece CHP olarak siyaseti değil, sendikalardan sivil topluma, gençlerden kadınlara, çalışanlardan emeklilere kadar herkesi umutlandıracak. Bu kurultay toplumsal muhalefete büyük güç ve moral verecektir. Bu halk bundan sonra bakın artık her zaman diri, dipdiri, dimdik ayakta olmak istiyor.
Sadece 6 gün önce, her türlü engellemeye rağmen duruma el koyarak Cumhuriyet’in 100. yılını 100 yıldır görülmemiş kalabalıklarla nasıl kutladıysa, o gün Anıtkabir nasıl milyonların ziyaret mekanı olduysa, o gün kent ve kasaba meydanları nasıl en küçüğünden en büyüğüne halkımızın bayram yeri ve dayanışma alanları olduysa, bu aziz millet ülkeyi yeniden ve baştan inşa etmeyi bilecektir. Çünkü her birisi haykırdı. ‘Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Atatürk.’ Çünkü bu büyük halk, özgür, bağımsız, bir arada, kardeşçe ve huzurla yaşamak istiyor. Bu yüzden bu büyük halk bizim en büyük gücümüzdür. Bizler her şeyden önce halkımızın ferasetine güvenecek ve onunla birlikte yürüyeceğiz. İşte bu yüzden bu kurultayda halkımıza karşı her birimizin tarihi sorumluluğu vardır. Bu kurultay geleceğin Türkiye’sini adım adım kuracağımız, yeni yüzyılın harcını hep birlikte atacağımız, büyük ve şanlı yolculuğumuzun ilk adımıdır. Burada sorumlulukla davranmak, dostluğumuzu ve dayanışmamızı, birliğimizi ve beraberliğimizi güçlendirmek ve geleceğe güvenle bakmak gerekir.
Sadece 5 ay sonra yerel seçimler var. Kurultayımız biter bitmez, 2024 yerel seçimleri için hep birlikte omuz omuza vereceğiz. Kurultayımız biter bitmez, her sokakta, her mahallede, her fabrikada, her okulda ve her tarlada halkımızla buluşacağız. İkinci yüzyılın Türkiye’sini hep birlikte inşa etmeye başlayacağız. Pek çok ilçede, ilde ve metropolde yerel seçimleri hep birlikte kazanacağız. Son beş yılda ortaya koyduğumuz halkçı, dayanışmacı ve adil yerel yönetim başarısını ülke sathına yayacağız. Yeter ki biz, ne yaptığımızı bilelim. Yeter ki biz, vatandaşın sesine kulak verelim ve çok çalışalım. Biliyorsunuz, milletimizin önüne çeşitli tarihleri vizyon diye koyanlar oldu. Bundan sonra o tarihleri biz belirleyeceğiz. CHP’liler belirleyecek. 2024 seçimlerini kazandıktan sonra 2028'i de biz kazanacağız. 2029, 2033 ve 2038’i de biz kazanacağız. Milletçe kazanacağız. Türkiye’nin geleceğini kurmaya kentlerdeki tecrübemizle birlikte başlayacağız. Buna yürekten inanıyorum. Zira partimizin bir neferi olarak görüyorum ki. Edirne’den Kars’a, Samsun’dan Hatay’a kadar vatandaşlarımız Türkiye’yi zengin, güçlü ve adil kılacağına inandığında, partimizi desteklemeye dünden hazır olduğunu hepimiz biliyoruz. O yüzden çok çalışacağız, çok terleyeceğiz, hiç durmayacağız. Önümüzdeki demokrasi sınavlarını birer birer aşacağız. Bu ülkedeki seçimler ne kadar adaletsiz olursa olsun, seçim geceleri ne denli güvenilmez olursa olsun, etrafımızdaki ateş çemberi ne denli küresel riskler içerisine girerse girsin, kapitalist düzenin derinleşen çoklu krizleri karşısında, yeni bir sosyal ekonomik program ortaya koymak, ne denli zorlaşırsa zorlaşsın başaracağız.
Türkiye’nin ihtiyacı olan büyük ekonomik sıçramayı sağlayacağız. Kamunun kaynaklarını, insanlarımızın yeteneklerini ve dünyanın bilgi birikimiyle harmanlayacağız. Emeğin asli temsilcisi olarak, çalışanların, üretenlerin, emeklilerin dostu ve umudu olacağız. Bu ülkede unutulanların, kırılanların, ötekileştirilenlerin, yok sayılanların, haksız yere özgürlüğünden mahrum edilenlerin yanında, öncelikle haklarını savunan biz olacağız. 86 milyonun onurlu ve eşit hissedarı olduğu bir Cumhuriyet’i sil baştan hep birlikte ayağa kaldıracağız. Hiç kuşkunuz olmasın, hep birlikte bunları başaracağız. Başarmak için azmimiz, irademiz, kadrolarımız ve entelektüel kaynaklarımız vardır. Kişisel özgürlükleri ve ulusal bağımsızlığı esas alan cumhuriyetçiliğimizle, fikri ve vicdanı hür insanlar olmamızı esas alan laiklik ilkemizle, demokrasinin ve sosyal adaletin temelini oluşturan halkçılık ilkemizle, kamu yararını öne çıkaran devletçilik ilkemizle, her görüşten her kimlikten vatandaşlarımızın eşitliği ve birliğini temel prensip kabul eden milliyetçilik ilkemizle, toplumun ve kurumların düzenli olarak kendini yenileme iradesini esas alan devrimcilik ilkemizle, ihtiyacımız olan her şeye sahibiz.
Bu ülkede demokrasiyi, devleti, adaleti ve refahı bizden daha iyi inşa edecek ve daha iyi temsil edecek başka bir parti yoktur. Bizim temsil ettiğimiz anlayış, sadece Cumhuriyet ideali, sadece özgürlüğün, eşitliğin ve dayanışmanın güvencesi değildir. Aynı zamanda toplumsal barışın ve uluslararası barışın da güvencesidir. Büyük şairin dediği gibi, Güzel günler göreceğiz çocuklar./Güneşli günler göreceğiz./Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar/Işıklı maviliklere süreceğiz. ve günü geldiğinde çocuklarınıza, torunlarınıza o kurultayda ben de vardım diyeceksiniz. O kurultayda benim de verdiğim kararlarla bugün mutlu ve huzurluyuz diye gururla geriye bakacaksınız. Buradan halkımızın umutla ve heyecanla geleceğe bakmasını sağlayacak yegane adres CHP olarak çıkacağız.
Bu salondaki herkesin Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi yeni baştan inşa edecek bir sürecin başında olduğumuz şuuru ile hareket edeceğine eminim. Sizleri, Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partimiz ve milletimizle kurduğu Cumhuriyetimizin coşkusunu yüreklerinizde hissetmeye çağırıyorum. Bugün ve yarın sizlerin iradesiyle, ülkemizin tüm kesimlerini birleştirecek yeni ve güçlü bir vizyonun hikâyesini yazmaya başlayacağız. Bu irade ikinci yüzyılda ülkemize çoğulcu demokrasiyi, sıçrayarak kalkınmayı ve adil paylaşmayı armağan edecek. Hiç şüphem yok ki 38. kurultayımız Ata’mızın 100 sene önce yaptıklarından ilhamla yeni zaferlere giden yolun açıldığı önemli ve tarihi kurultayı olacak. Hep beraber geleceğe ve umuda yürümeyi diliyorum.
Kaynak: "38. Olağan Kurultay Divan Başkanı İmamoğlu: Bu Kurultay, tarihî bir kurultaydır". chp.org.tr. 4 Kasım 2023. 6 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
|