Edirne
Edirne kal'asıdır gördüğün hisâr-ı mehîb
Şu zirvesinde biten simsiyah ağaç da salîb
Murâd-ı evveli koynunda gezdiren tepeler
Nasıl rükû ediyor Ferdinand'a bak bu sefer
Bizim midir sanıyorsun şu yükselen bayrak?
Çeken Savof, Lala Şahin değil kuzum, iyi bak
Edirne! İşte o İslamın ahenin suru
Edirne! İşte o şarkın cebin-i mağruru
İkinci aşr-ı teâlisi Al-i Osman'ın
Birinci mevki-i feyyâzı belki dünyanın
Edirne! İşte o şarkın demir kilidi
Sefil ayakları altında Bulgar'ın şimdi
Muzaffer ordusu hakkıyla(!) intikam alıyor
Kadın, çoluk, çocuk, erkek, ne bulsa parçalıyor
Bu katliâma da râzıyım ihtiram olsa
Harîm-i dîni de geçtik, harîm-i nâmûsa
Şu dört minareli cami ki yoktu hiçbir eşi
Ki parlıyordu hilâlinde san'atın güneşi
Salîbi sîneye çekmiş de bekliyor. Nevmid