Demirci
Ben bir küçük çocukken bir zavallı sefildim,
Ömrün ağır yumruğu beni dahi inletti.
Kopardığım feryadı yine bana dinletti;
Çok vakitler hiç kimse sormadı ki: Ben kimim?...
Lâkin bir gün dedim ki: «Benim gibi en sağlam,
En kuvvetli kollara sahip olan bir adam
Kendi gibi bir kuldan
Bir merhamet umarak ekmeğini dilenmez.
Yeryüzünde kendine av bulacak bir aslan.
Başkasma güvenmez.
Her bahtiyar alında bir kavganın teri var;
Eğer kişi isterse talihini kucaklar!...»
Gençliğimin en tatlı, en ateşli yaşında,
Şu örsümün önünde, ocağımın başında
Çekicimle çalışmak sanatını buldum ben;
Memleketin namuslu demircisi oldum ben.
Demircilik!... Evet bu, sıkıntılı bir iştir;
Bunun için göğüste kalbim gibi kalp gerek...
Öyle erkek bir kalp ki, Allah ona ürkmemek.
Zahmet çekmek, katlanmak kuvvetini vermiştir!.
Ancak, benim zahmetim karşılıksız değildir;
Örs üstünde dövdüğüm bir biçimsiz, sert demir
Çekicimin altından
Alet olup çıkınca, bana bir zevk aldırtır;
Benim terli alnımı asaletli bir insan
Vakarıyle kaldırtır.
Bu saatta duyduğum yorgunluklar hep gider;
Bir ses bana içimden: «Çalış, çalış, çalış!» der.
Yan ocağım, bir güneş aleviyle yan, parla;
Gözlerimi bir mihrap nuru gibi yaldızla.
Yan ocağım, altından kıvılcım saç, can göster;
Bir ananın mübarek bağrı gibi sesler ver.
Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:
- Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
- Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
- 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
- İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.