Def-i Keder

Bir mihnet-i müebbede olmuş bana nedîm
Bir cûy-ı telh-i girye revânımda çaglıyor;
Gönlümde bir küdûret-i cânsûz u müstedîm,
Bir leyl-i bîsabah-ı gam u şîven aglıyor.

Rûhumda bir fecîa-i me'yûse yaş döker:
Bir hastanın enîni dilimden revân olur
En sâf buselerdeki en saf neşveler
Aglar dudaklarımda, bana zehr-i cân olur

Âheng-i bahr-ı mevcenümâ nefha-i semâ
Âvâze-i tuyûr-ı serâyende-i seher,
Esvât-ı dilnevâz-ı şeb-i vuslat u safâ
Îsâl eder sımâhıma bir nevha-i keder.

Ey bâde, ey penâgeh-i pürzehr ü pür lehîb
Zehrinden istiâneye geldim bu şeb yine!
Ey gâm-güsâr-ı mugfil, ey âşûb-ı dilfirîb
İçtikçe giryebâr olurum ben niçin yine?

Bir mihnet-i müebbede olmuş bana nedîm;
Bir cûy-ı telh-i girye revânımda caglıyor;
Gönlümde bir küdûret-i cansûz u müstedîm
Bir leyl-i sabâh-ı gam u şîven aglıyor.

Cenab Şahabeddin